eylemlerde hayatını kaybeden eylemciler: can bu anasını satayım öldükten sonra sonsuza kadar yaşayacaksın deyip öldükleri yerlerde mum yakmakla olmuyor. ailelerinden başka kimse anlayamaz bu durumu. Allah sabır versin.o mum yakanların çoğu tatile çıkıp döndüler bile.
chp seçmeni: her ne kadar olayın siyasi bir hareketin çok üzerinde olduğu ifade edilse de ( herkesi katmıyorum işin içine) içten içe eylemler sonunda en azından koalisyon önderliği bekleyen chp seçmeninin uzun vadede yine kaybedeceği aşikar. kemik oylarının üzerine yüzde bir ekleyebilirler maksimum. zulmün artsın ki gidişin çabuk olsun diyerek sokakta zulüm haberleri görmek isteyen kılıçdaroğlu'na acı haberi ben vereyim.
türk polisi: senelerce boğuştuğu rüşvet belasını henüz başından atıp imajını düzeltmek adına giriş koşullarını biraz daha ağırlaştırmış olsa da eylemlerden zararda çıkmıştır. uniforma kutsallığı ve tarafsızlık üzerine müfredat geliştirmesi gerektiği gözlemlenmiştir. genel olarak görevini yaptığını düşünüyorum lakin siyasi görüşle jopu daha bir kuvvetli tutmak polisin vazifeleri arasında değildir. ( genellemek vicdansızlıktır iki yüz bin personeli var)
ak parti seçmeni: aslında bu grup her iki kategoriye de konulabilir. zira adamlara hiçbir şey olmuyor. kemik oy dediğimiz şey öyle kuvvetli ki maksimum yüzde iki azalır ya da artar diye düşünüyorum. kemik oy ne kadar kuvvetliyse mantık o kadar devre dışıdır şahsi görüşüm.
esnaf: her ne kadar, eylemciler: ''esnaf amcalay bize şu verdi pek de tatliydi. helal şu. şij de için'' dese de esnaf bildiğin nefret edecek boyuta geldi. hangi siyasi görüşten olursa olsun. siftahsız dükkan kapatan taksim esnafı sahiden eylemcileri düşündükleri kadar sevmiyorlar.
hatay halkı: sokaklarda olanlar zaten fikirleri sabit olanlar. yeni bir kitle değil. istikrarlı bir yapıları var. eylemleri taze tutuyor diğer büyük şehirlere tekrar hatırlatıyorlar zaman zaman. ama pek çoğu beyaz eşyalarını polise fırlattığı için elde bulaşık yıkıyor. ölen insanlar var. anasını siktikleri kent sokakları da cabası. yolda yürünmez hale getirdiler kendi memleketlerini.
apolitik arkdaşım hikmet: hikmet'i bugüne kadar hiç siklemedik. hikmet'in platonik aşkları oldu açılamadı, hikmet bize öfkelendi ama dile getiremedi, hikmet hep siyasi bir konu açıldığında ben boş atıyorum deyip işin içinden sıyırdı kendini. en cool davranışı buydu. fakat eylemler başladığından beri hikmet habersol'u takip ediyor. facebook'unda habersol haberleri paylaşıp nabza göre şerbet veriyor... bir gün hikmet'in paylaştığı haberi beğenen öykü'yle buluşup tunus caddesine gitmeye karar verdiler. iki bira çaktılar hikmet o gece, yarısını okuyup bıraktığı suç ve cezadan alıntılar yapıp öykü'nün kalbini çaldı. hikmet'in artık platonik aşkları yok... hikmet artık arkadaş çevresince önemseniyor...
yıllarca siklemediğimiz uç sol gruplar: ankara'Da oturanlar bilirler konur sokakta 30-40 kişi her hafta toplanır bu gruplar. sağlam temelleri olmayan bizler boka bakar gibi bakar geçeriz yanlarından. oySA KiM HANGi görüşten olursa olsun on slogan varsa ortada bir tanesinin de mantıklı olması içten değildir. fakat düne kadar büyük ön yargıyla bizler (en az toplumun yüzde doksan beşinden bahsediyorum) bu adamlar ne diyor diye dinlemedik bile. bugün görüyorum ki hikmet ve nice hikmetler ardından koşuyor bu grubun. söyledikleri ne kadar memleket menfaatinedir ne kadar ayrımcıdır yorum yapmıyorum. ama artık geniş kitlelere hitap ettikleri aşikar...