Yaz tatilinin başlarıydı, bizim evin oralarda bir merdiven vardır 3 basamaklı sadece. Ben bisikletin üstünde bu merdivenleri ineceğim derken kendimi bir anda suratımla yeri süpürürken bulmuştum.
Uzun bir süre suratımın sol yarısı kabuk bağlamış şekilde gezdim.
Annem evde yoktu (yine) kapının önünde yarım saat kadar (suratım kanarken) annemi bekledim.
Beni gören annemin verdiği tepki o kadar sakin ve alışmış bir ifadeydi ki aynaya henüz bakmamış olduğumdan sadece bir iki çizik var sandım. Korkmamıştım ondan dolayı.
Şimdi şimdi anlıyorum, anneyken çocugun düstüğünde paniklemek yerine en azından dışarıdan sakin görünmeye çalışmak çok önemliymis.
Gerçi yaramaz bir çocuk olduğum için düşmelerime falan alışmış dolabilir.
Hala dizlerimde morarıklar oluşturabilen bir insanım. O kadar çok düşüyorum ki yerlere, dizim mor bir harita gibi..
bir keresinde arkadaşlarla "yokuştan aşağı inme yarışı" yapıyorduk. (ulan ne malmışız be. şimdi para verseler yapmam bunu.) yokuşun sonunda da bir viraj vardı. nerdeyse hepimiz aynı hizada giderken benim bi anda atağa kalktığımı görünce arkadaşlar çok şaşırmıştı. bilmiyorlar ki fren telinin koptuğunu. o anki korkuyla birlikte ben kilitlenip kaldım, gidonu bile çeviremedim. yol kenarındaki 30-40 cm yükseklikteki duvara çarpıp havada bi takla attım. ama o havada geçen süre bana çok uzunmuş gibi gelmişti. yere düştüğümde de gidon hala elimdeydi.
düştüğüm yer toprak olduğundan ufak tefek sıyrıklar dışında bi zarar görmedim ama bisikletin gidonu kırılmış, ön lastik ve jantlar perte çıkmıştı. korkudan hava kararana kadar eve gidememiştim.
bisiklet sürmeyi yeni öğrenmeye başladığımda onur diye bir arkadaşım bisikletimi hızla itince çöp konteynerına girdim. biraz ağlayıp hiçbir şey olmamış gibi bisiklet sürmeye devam ettim.
brükseldeyken sehri gezmeye cıkmıstım.brükselin karayolları hatları aslında inanılmaz bir düzen icinde ve sistemlidir ama hic ummadığınız yerde karsınıza tren yolu cıkabiliyor.ben bisikletli trafik canavarıyım kırmızı ısıkta falan hayatta durmadığım icin bastım gaza gidiyorum bir de miyopum uzağı göremiyorum trenin sesini bile duymadım ta ki 5-6 metre dibime gelene kadar.kafamı sola cevirmemle direksiyonu kırıp iki frene aynı anda basmam 1-2 saniye icinde gerceklesti ve direk kendimi yere attım.ve mucize gerceklesti ne bana ne de bisikletime bir sey olmadı.pantolonumun diz kısmı asındı sadece ve biraz da dirseğim kanadı.sonra kalkıp yola devam ettim.bisikletle kaza yapmak güzeldir.bininiz.
almanya´nın bi şehrinde bisiklet yolunda karşıdan gelen, avukat kadınla çarpıştım, yagmurlu bi gündü, bütün dosyaları dağıldı, kadın bi süre şok geçirdi. benim elim patladı , bayaa etler dışarı çıktı falan.arkamdan gelen adam ambulans çağırdı, benim elime pansuman yaptılar, hemen zaten bikaç dakkada geldi adamlar. kadının bisikletini oraya bağladık, onu hastaneye götürdüler, şoktaydı çünkü.