kendine o kadar emekle hazırlanmış şeye yorum bile yapmayan(sanki kadının yapması bir şartmış gibi) şahsiyetten ufacık bir cümle bekleyen kadındır. ama olur mu ağzı yorulur o dingilin.
insan merhametle, alçakgönüllülükle olunur. karizmanız çizilmez korkmayın.
uzun süreli yaşanan yalnızlıkların sonucunda, insanların diğer varlıklar ile iletişime geçmesine verilen en güzel örneklerden bir tanesidir.
örnek:
tencerede kaynayan yemeğin taşmaması için kapağı yarım aralanmıştır;
-nasıl olmuş?
+**
-deme be... ben zaten hiç sevmemiştim o adamı. gözlerinde bir gariplik vardı.
+**
-yok kız, dalga geçmek için demiyorum. böyle, bir sinsilik vardı yani...
+*
-allah canını almasın. ne kedisi ne ciğeri... hem benim sevdiğim başkası var, şapşal mısın?
not: bu insanlar ile muhabbet edilmeli, gündelik yaşantılarına dönmeleri için yardımcı olunmalıdır.
O kadar emek verip vaktimi harcayıp yemek yaparsam tabii ki güzel bir söz duymak isterim. Ben sormam genelde, değer bilmiyorsa da yemek yapmam söyleriz dışardan. Ya da çok biliyorsa kendisi yapsın. Ha içimden gelirse döktürürüm o ayrı.
Bu soruyla muhattap olmak istemezmiş hep, bak bak.
Tanım: o kadar zahmet edip yaptığı yemeğe, ağzını açıp çok güzel olmuş eline sağlık demeyi akıl edemeyen bi öküzü hayatına aldığı için bu soruyu sormak zorunda olan kadındır.
yeni evli kadındır. ilk başlarda herşey nasıl olmuş hayatımla başlar, zaman ilerler birşey sorulmaz, daha da ileri zamanlarda beğenmiyorsan zıkkımın kökünü ye'ye kadar gider olay.
Hiçbir zaman nasıl olmuş diye sormam, 1 ile 10 arasında bir puan vermesini isterim. Ve eksik ya da yanlış bulduğu şeyleri sorarım, bir sonraki sefer bunlara dikkat ederek Yaparım.
Babam her zaman 10 verirken abim ise 6-7 veriyor. Sanırım babam beni kayırıyor, abim ise dürüst davranıyor.