nedense insanın burnunda, o günlerde odaya hakim olan kısır - pasta - orta yaş kadın parfümü karışımı kokusunu hatırlatır.
böyle günlerde, erkek çocukları dünyanın en zorlu stresiyle savaşmak durumunda kalır. bir dalarsın farkında olmadan, amanın!! 8-9 tane kadın.
hanım teyzelerin anneyi ziyarete eve geldikleri günün akşamına eve dönüldüğünde mutfakta karşınıza çıkanlardır. hemen bir çay konup afiyetle tüketilmelidir. dolma hemen tükenir zaten, ertesi güne kalmaz.
okuldan gelirsiniz, evde o gün anneninizin günü vardır. evde hafif hoş bir düzenin arkasındaki dağınıklık gözünüze çarpar, masada 1/8'i kalmış ıslak kek, yanında dokunulmamış sosisli puf böreği, bir kaç tane alınmış ama olduğu gibi duran sigara böreği, yarısı kaşıklanmış ama ona rağmen doğu-batı sentezinin en iyi temsilcilerinden olan müthiş kısırı görürsünüz.
siz masaya dalmış giderken, arkadan annenizin sesiyle irkilirsiniz;
- kola da koyayım mı?
inanılmaz sıcak bir gülümseme oluşur yüzünüzde, içiniz ısınır.
- evet anneciğim lütfen, sana zahmet olmazsa.
anne günde aldığı paraların verdiği mutlulukla;
- sen geç televizyonun karşısına ben getiririm.
mutluluk ikiye katlanmıştır. televizyonda şirinler vardır. şirinler izlerken ıslak kek, sigara böreği, puf böreği, kısır, kola kombosu yapılacaktır.
vizeden aldığınız 10 puanın önemi yoktur artık. vizeden 10 alsan da hayatın güzel olduğu anlaşılır o an.
televizyon açılır ve şirinlerin o insana huzur veren la la la llaaaallaaa güfteleri eşliğinde dans etmeleri izlenir.
ve mutlu son;
anneniz harika bir sunuş ile bahsi geçen komboyu getirir. arkanıza yaslanıp, üzerinize döke döke, şirinler izleye izleye götürürsünüz kısırları, börekleri.
keşke her gün gün olsa, ben bu müthiş yiyecekleri yesem; annem de iki kaşık kısır - bir dilim ıslak kek-iki sigara böreği-bir sosli puf böreği-sınırsız çay mönüsünden kişi başı 100 yuro kazansa hep.