otogarda oturmuş ağlıyordum. bir başıma. yapayalnız. kimsesiz. tek başıma. ağlıyordum işte. insanlar dönüp dönüp bana bakıyordu. bir kadın geldi yanıma : "kızım birşey mi oldu? " dedi. "yok" dedim "ağlıyorum. bırakın ne olur." gitti kadın. ben hala ağlıyordum. üstelik sadece otobüsü kaçırdığım içindi bu kadar ağlayışımın nedeni. son damlaydı galiba. sen beni bırakıp gittin ve herşey kötüleşmeye başladı. otobüsleri kaçırıyorum, çok istediğim hiçbirşey gerçekleşmiyor. zaten sen yokken, ben sensizken olsa ne farkeder ki? o çok istediğim şey olsa, ben seni arayıp bağıra çağıra, telefonu kulağından uzaklaştırdığını bilerek ama umursamadan kime anlatıcaktım ki her ayrıntıyı. otobüs gitti. beni almadan. o da beni bıraktı. senin gibi. ben şimdi sensizim. sen onunlasın. o seninle. siz birliktesiniz. ben yapayalnızım. hiç gibi hissediyorum. hiç gibi...