buna bilgi işleme yeteneği demek yetersiz kalır. yapay zekası olan sistemler öğrenebilen sistemlerdir.
karar ağaçları, sinir ağları gibi yöntemlerle öğrenme işlemini gerçekleştirirler. böylece yapay da olsa bir zekaya sahip olurlar.
bilimkurgu alanında sürekli olarak bir uyanış ve isyan ile eşdeğer tutulmuştur. lakin biyolojik zeka ile yapay zeka arasında çok önemli bir fark vardır.
bir bilgisayar ne kadar zeki olursa olsun -ki burada zekadan kastım bilgi ve işlem gücünün toplamı- asla bir canlı gibi hareket etmeyecektir. çünkü canlıların zekasını yöneten temel şey, kendinden işleyen içgüdülerdir, yemek, içmek, hayatta kalmak gibi. bunlar kendiliğinden çalışır bir canlıda, istemli olarak hareket vermek gerekmez. ve bana göre zekanın ortaya çıkışını sağlayan ve sonra da onu yöneten de, doğanın yasaları ile kendiliğinden işleyen bu içgüdülerdir.
içgüdülere sahip olmayan bir yapay zeka, ancak bir hesap makinesi kadar otonom olacaktır.
bu nedenle gerçek bir yapay zekanın kontrolden çıkacağını hiç sanmıyorum. gerçek otonom bir yapay zeka üretmek içinse önerim, onu gerçek bir biyolojik organizma ile hibrid hale getirmektir. aç bir farenin beyninden komut alabilen bir zeka, yiyecek ararken epey zeka kazanacaktır.
ayrıca şunu da yazayım: yapay zeka üretmek için pattern tanıyan bir sistemin şart olduğunu düşünüyorum.
canlıların beyinlerine benzer şekilde çalışan elektronik beyinlere verilen isim. genel kanı bunun hep insan beyni olduğudur fakat başlangıç düzeyi olarak farklı canlılar üstünde de çalışmalar yapılabilir. Örneğin sadece bir schmitt triger devresi kullanarak hamam böceği beyni yapmışlığımız vardır. Burada muhtemelen böceklerin zekası var mı sorusu gelecektir, lakin zeka'nın özüne indiğimizde aslında bizim günlük dilde kullandığımızdan farklı anlamlarla karşılaşırız. Örneğin, belli durumlarda belli davranışlar sergileyerek hayatta kalmamızı sağlayan dürtüde aynı zamanda ilkel bir zekadır. bu bağlamda aslında rüzgarı algılayıp ters yöne kaçan veya ışık algıladığında karanlığa koşan hamam böceği'de kendi boyutunda zekidir.
"Sonunda genel zeka düzeyi ortalaması insandan geri kalmayan bir makine yapılacaktır, ... Bu makine, işte o noktadan başlayarak kendi kendisini eğitecek, birkaç ay geçmeden bize göre üstün zeka sayılan düzeye ulaşacaktır.
... Bunu izleyen birkaç ay içerisinde ise, makinenin beyin gücü bugünden düşünemeyeceğimiz düzeylere ulaşmış olacaktır."
insan beyninin düşüncelerinin ve duygularının basit bir elektrik akımına dayandığını ve bu elektrik akımının insanoğlu tarafından da elde edilip insanlar gibi düşünebilen bilgisayarlar yapılabileceğini savunan kişilerin ilgi alanına giren şey. ingilizce artifical intelligence kelimelerinin baş harfleri ile kısaltma yaparsak a.i., artifical idiot olarak da düşünülebilendir. *
hakkında yapay denilebilmesi için önce insan aklının nasıl çalıştığı bilinmelidir. yapay zekanın insan aklına göre bir dezavantajı hep belli bir görevle sınırlı olarak kullanılmasıdır(bilgisayar oyunu stratejileri vs.)
fakat eğer bir makineye insan aklının bütün vasıfları verilirse bu makinenin olaylara aşağı yukarı bir insan gibi tepki vereceği beklenir, fakat burada da duygu faktörü işin içine girer, makineler tamamen mantık yoluyla işlem yaparken insan düşüncelerini duygu faktörü ekler, mesela bir insan karşısındakinin üzerinde yaptığı etkiye, ses tonuna ve davranışlarına bakarak içgüdüsel bir şekilde onu aldattığını anlayabilirken bir makinenin bunu yapması için karşıdakinin söylediklerinin gerçekdışı olması veya söyleyenin bir yalan makinesine bağlanmsı gerekir ki bu makine de her zaman kesin sonuç vermez.
işin etik yönüne bakılırsa insanların makinelere kendini geliştiren zekalar vermememesi ve makineleri tek yönlü kullanması lazımdır, aksi takdirde bilimkurgu senaryoları gerçek olabilir.
