telefon rehberindeki kardeş olan ahmet yerine, arkadaş olan ahmet'i aramak, bunun üzerine telefonda geçen diyaloglar ve sonrası;
+alo, abicim naber?
-iyidir abi, sen?
+iyi ya, sana ne dedim ben olum?
-ne dedin?
+bak daha söylediğim şeyi hatırlamıyo, yapmadın mı dediğimi?
-neyi, valla hatırlamadım, ne?
+lan olum, sen var ya!!napıyon sen şimdi?
-dükkanı kapatıyodum,
+bak dükkanı da yeni kapatıyo, (bizim de dükkan var)
-hep böle kapatırım!?
+olum kapatma lan dükyanı, kapatma!
-bir hışımla ve şiddetli öfkeyle kendi dükkanına gidilir, kardeşe sorgusuz sualsiz girişilir, o da olan bitenden habersiz, ne oldu abi diye inlemektedir, ancak çoktan girişilmiştir, çok fena dövülür ama sonradan konuşulanın arkadaş olan ahmet olduğu anlaşılır ama iş işten geçmiştir...sonradan kendini affettirmek için elinden gelen yapılır, ancak hala unutulmaz, ve hiçbir şey eskisi gibi değildir...
uzun süre sağ kulağının daha az duyduğunu sanmak yapılmış en aptalca dalgınlık sayılabilir. sonradan anlaşılırki gece yataken bile mp3 dinleyen,sağ tarafına yatan populizmin köküne kibrit suyu'nun sağ kulaklığı bozuktur. boşuna doktora gidilmiştir. gün boyu müzik dinlemekten vazgeçilmelidir.
Eski ve yeni eviniz aynı apartmanda olmasından kaynaklanan dalgınlık...
Kapıyı ısrarla çalarsınız ve kapı açıldığında bağıra çağıra içeri girdikden sonra o evin kiraya verdiğiniz ev olduğunu fark edersiniz.
evden uzun süreli tatil için ayrılırken buzdolabında yiyecek bırakmak ve dönüşte mutfakta cirit atan kurt ve penisilin üretimine seri katkıda bulunabilecek kadar küfle karşılaşılmasına sebep olmak! (bkz: öğrenci evi)
kadınlar ve erkekler tuvaletinin yanyana olduğu durumlarda, bir erkek olarak, erkekler tuvaletine girmek. ulan ne işin var kazmaların arasında. gir. ooo pardon derkene şöyle bir süz dimi ama...
güzellik salonundan çıkıp, kaymak gibi olmanın verdiği iç huzurla salına salına ankaraya binmek. ancak beş durak sonra, ayağındaki galoşun farkına varabilmek.
bu en güzel örnek verilerek anlatılabilir.
ör: dişçilik okuyan arkadaşımın,msn messenger da bölümünden biriyle konuşurken alçılardan bahsetmesi üzerine, düşünürken, o arada halini hatrını soran başka bir arkadaşına yazdığı cevap...
aynı salonda iki hocanın sınavı birden yapılırken, önündaki kağıda aldırmadan diğer hoca için yazdırılan soruları da kendi cevap kağıdına ekleyen; eklediği soruları cevaplayan; normalde sıfır alması gereken öğrencinin, hocaya yalvarmak ve azarlanmak suretiyle dersten geçme durumu.*
atmak için evden alınmış olan çöpü okul önüne kadar götürmek, okul önüne gelindiğinde hadi yaa çöpü atcaktım ben, dedikten sonra sanki sokakta hiç çöp atılcak yer yok gibi dönüp evin önüne çöpü atmak sonra tekrar okula gitmek.
birde şöyle bir olay vardır. fm 2006 oynarken kardeş bilgisayarın başına gelir, saatlerdir bilgisayarın başında transfer yapacağım, maç kazanacağım, modundaki abiye bakarak "abi birazda ben oynayabilir miyim?" der. abi gerek yaşının büyük olması sebebiyle, gerekse oyunun hastası olması sebebiyle kardeşe sadece bir bakış atar, bu bakış kelimelere dökülmeye çalışılsa 3 sayfa tutacak bir bakıştır, kaldırıp camdan atmaktan başlayarak sürüm sürüm süründürmeye kadar giden manalar içerir. o sırada telefon çalar, kardeş için bilgisayarın başına geçme fırsatı doğmuştur. kardeşe sağlam bir tehdit savrulur ve telefona bakmaya gidilir, telefona kardeş gönderilmemiştir; çünkü çalan telefon ceptir, diğer odadadır ve arayanın kardeş tarafından görülmemesi lazımdır. kardeş tanındığından alelacele telefona cevap verilir ve bilgisayarın başına koşturulur, tahmin edildiği gibi kardeş oyundan çıkmak üzeredir. monitördeki bir menude yes, no ve cancel yazmaktadır. kardeş bilgisayarın başından kaldırılıp atılmanın verdiği acıyla "abi yeter ya çık artık" der. abi gazla hayır deyip no*ya basar, ve ekrandaki yazının, "çıkmadan önce kaydetmek ister misiniz?" olduğunu noya bastıktan bir kaç nanosaniye sonra farkeder. gülen kardeş dövülür, çok uzun zaman aldığı için autosave seçeneğinin kaldırılmasına kızılır, fm 2006 silinir * , telefon açan arkadaşa * usulünce sövülür ve uzun bir müddet küs kalınır, hayattan zevk alınmaz vs,vs,vs...
beylikdüzünden taksime gidilecektir durakta iki adet ikisinde de akbank reklamı olan otobüs durmaktadır , bunlardan biri taksim diğeri mecidiyeköy otobüsüdür fakat taksim otobüsü biletli mköy otobüsü ise özel halk otobüsüdür yani paralıdır , bünye 50 m ilerdeki bilet gişesine doğru gider , bileti alıp döndüğünde önce kalkacak olan mköy otobüsü taksimle yer değiştirmiştir , "ulan bu az önce biletliydi 2 dakika içinde ne oldu " denmediği için paşa paşa mköy otobüsüne binilir ve yenen halt 1 saat sonra halıcıoğlunda anlaşılır