Buzluktan çıkardığın dondurmadan bir parça aldıktan sonra dondurmayı dolaba koymayı unutmak aldığın 1 tabak dondurmayla beraber PC başına geçmek sonuç itibariyle ; mutfağa gittiğinde dondurmanın erimiş olduğunu görmek.
yapılan hata ne kadar büyükse edinilen tecrübe de o kadar acı olur. işte benim anlatacağım hikaye de buna güzel bir örnektir çocuklar...
ilköğretim 8. sınıfa giden öğrencimiz** lgs sınavına girecektir. sınavdan önceki gece belgelerini kalemini, silgisini herşeyini hazırlar ve bir kenara koyar. ancak aklına takılan bir şey vardır. "acaba sınava okul önlüğü ile mi gidilir ?" gider abisine sorar, ne de olsa abisi yaşça büyüktür, bu sınavlara girip çıkmış bir kişidir. abisi ise "bilmiyorum galiba önlükle gidiliyor" der.
bunun üzerine öğrencimiz, sınav sabahı bir güzel okul önlüğünü giyer ve sınavın yapılacağı okula gider. ancak kapıdan girdiğinde şoka uğrar. geri dönmek için artık çok geçtir. sınav başlar, ancak öğrencimiz zaten az olan kapasitesinden yaklaşık 5-6 soruluk aklını okulun kapısında bırakmıştır.
sınav sonrası öğrenciler dağılırken, aileler çocuklarını kalabalık arasından seçmeye uğraşırken, yüzünden pek de hoş şeyler söylemediği anlaşılan bizimkini mavi okul üniformasıyla seçmek o kadar kolaydır ki...**
okul kantininde tost alma amaçlı sıra beklerken yanımdan geçen "aptal kızlar"ın taklidini yaparak konuşmanın etkisinden kurtulamayıp kasadaki insana "beeaan bi tost alıuucaam" diyince karşıdakinin yüzündeki dumur ifadeyi karşımda gördüğümde ne yaptığımın farkına varmak.
gittiğim bir yerde garsonun "ne alırsınız?" sorusuna ablamın beyan ettiğinin aynısından alacağımı ifade edeyim derken ablamı göstererek "ben de ondan alayım" diyip, sonradan da "pardon ondan değil onun aldığından alıcam" diyip durumu belki de anlamamış bir insanı uyandırıp bana kıçıyla gülmesine sebep olmak.
msnde daha önceden engellemiş olunan kişi yanında msn açmak.
bu dalgınlıktan öte yaşanmış bir aptallık, salaklık ve her türlü insan üzerinde oluşan anormal durum için bu arkadaşı gösterebiliriz. şöyle gelişmekte...
arkadaş bizim alt sokakta bir kasap dükkanında çalışmakta. hergün ki gibi olağan işlerine devam etmekte ve en çok yaptığı şeyi yani eti kıyma işlemini gerçekleştirmekte*.
ne hikmetse samimi arkadaşlarından biri ile sohbete giriyor bizim oğlan. bizim oğlan diyorum çünkü uzaktan akrabam olur kendileri. ve o sırada etleri makinada kıyıyor. bu şaşkın arkadaş eliyle etleri içine atınca o aletin tahtası ile bastırması gerekiyor. dalgınlık bu ya unutuyor tahtayı kullanmayı ve elini sokuyor kıyma makinasının içine. derken bileğine kadar kıyıyor kendine.
heralde hayatta yapabileceği en büyük dalgınlığı yapıyor ve ömür boyu bu acıyı çekmesine neden oluyor. daha ne diyim. Allah hepimizi korusun.
bir kimya bölümü öğrencisinin, kireç çözmek adına, çok güçlü ve sadece çelik ürünlerde kullanılan kireç çözücüyü, plastik su ısıtıcısının içine boca etmesi ve akabinde su ısıtıcısının artık su ısıtamayacak kadar büzüşmesi bu konuya verilebilecek en güzel örneklerdendir.
yoLda yürürken çinLi bir amcam fotoğraf çekiyordu...bizde fotoğrafını rahat çeksin diye bekLemeye koyuLduk...adam en şirin güLüşünü atarak bize döndü ; "i'm sorry"dedi...içimdeki hip-hopçı birden ortaya çıktı ve hip-hop nağmeLi bir "yoo yoo" çektim...bir kaç saniye ne oLduğunu kavrayamadık...kavradıktan sonra tabir-i yerindeyse aLtımıza ettik güLmekten...**
6 yıl okudugunuz okulda üstelik yanınızda 4 yıldır o okulda okuyan bi arkadanız varken, defalarca bindiğiniz bi otobüsü yanlış durakta 40 dakika beklemek. hadi biz yaptık da bizim arkamızda sıraya geçip bizimle beraber bekleyenler ne bekliyodu onu çözebilmiş değilim henüz.*
efendim deniz şortunda para unutmak.
ne var bunda demeyin okuyunuz.
bahsi geçen şortla denize girilir ve suda yüzen paralar görülür. sevinç çığlıkları atılır. "salağın biri düşürmüş parayı ne aptallar var şu memlekette" denilir. eve gidilir. pantolon cepleri karıştırılır lakin para bulunamaz. o sırada kafada bir ampul yanar. salağın kim olduğu anlaşılır. denizde bulunan para olması gerekenin küçük bir bölümüdür. o an denizde kaybedilen parayı bulanların senin hakkında kim bilir neler düşüneceği akla gelir. bir süre hareketsiz kalınır. sonra koşarak pantolon ile denize girilir. aranır taranır para bulunamaz. denizde birkaç kulaç atılıp çıkılır. üsüne buz gibi ne varsa içilir..
banyoda traş olurken bıyığa hitler şekli verip gülmek, o aralarda telefonun çalması, telefonda arkadaştan azar yedikten sonra hızla giyinip çıkmak, sigara almak için bakkala girmek ve bakkalın hitler selamı vermesi*. bu anının arkadaşa anlatılması* ve ismin başına hala unutulmamış faşist lakabı gelmesi.