sıkı sıkı sarılırdım, arada bir bırakıp gözlerinin içine bakar, ufak buseler kondurur, sonra tekrar sarılırdım. arada saçıyla oynar, kokusunu içime çekerdim. başını göğsüme koyup kedi gibi uyumasını izlerdim.
onca problem olmasına rağmen ayrılığa geçen zamana rağmen gitmesine rağmen bir kez sarılsan herşey geçecek eskisi gibi olacak gibi geliyor yanımda olsan sarılırdım son kez.
dokunamazdım ki. hem zaten izin de vermezdi. ama izlerdim. öylece. nefes alış-verişini salisesine kadar inceler, tüm bedenindeki hücreleri tek tek sayar, organlarına, durumlarına ve her türlü kategori kurar kafamda tek tek sınıflandırırdım.
hiçbirşey. öyle bir hiçbirşey yapardım ki duvarı bile adam yerine koyar konuşur dertleşir ama ona "hiçbirşey" yapardım. öyle bir "hiçbirşey" yapardım ki varlığından kendisi bile şüphe ederdi.
Sımsıkı sarılır, güzel kokusunu içime çeker, sulu dudaklarından bir öpücük alıp, terlemiş alnına bir öpücük kondurur daha sonra sıcacık yatakta yorganın altında birlikte uykuya dalardım.