*kürtleri ve kürtçeyi sevmiyordur.
*ortamdaki kürtçe konuşmayan tek kişidir.
*türkiye'de yalnız türkçe konuşulmasından yanadır.
aklıma gelen sadece 2'si. eğer kişi kürtlerden nefret ettiği için sevmiyorsa faşistliktir. şayet ortamdaki tek kürt olmayan kişi ise zaten kürt vatandaşların yaptığı yanlıştır, dinen de uygun değildir. türkiye'de yalnız türkçe konuşulur kafasındaysa eğer, yanıbaşındaki kardeşinin diline kadar yabancı dilleri hedef alması daha doğrudur.
şahsen kürtçeyi seviyorum, baya bi komik dil. kürt arkadaşlarımdan ara sıra bi kaç kelime öğrenip konuşuyorum iyi gırgır oluyor.
anlamadığım için rahatsız olurum, aynı şey çince, rusça veya bilmediğim herhangi bir dil için de geçerli. ama türkçe bildiğini bildiğim birinin özellikle kürtçe konuşması da baya bir rahatsız eder.
Ben rahatsız oluyorum arkadaş, yolda gidiyorsun yanında ailenden birisi, eşin, dostun, kız arkadaşın, kız kardeşin, birisi var iki kişi yanında bakıp bakıp kürtçe konuşuyor. Ben kürtçe bilmek zorunda değilim ama sen resmi dili türkçe olan bir ülkede türkçe bilmek zorundasın ben senin ne dediğini ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum bakıp bakıp gülerler bir de ayıptır yahu ben rahatsız oluyorum böylelerini görünce hemen çince konuşmaya başlıyorum aval aval bakıyorlar öyle kafalarından geçiyordur eminim faşist bünye başka dil de konuşuyor benim anlama özgürlüğümü kısıtlıyor diye ama umrumda mı.
- neymiş otobüste kürtçe konuşuluyormuş ? ya ne yapaydım, türkçe bilmeyen annemle, babamla, teyzemle konuşmak için, sırf sen rahatsız olma diye otobüsten inmeyi mi bekleyeyim ?
- neymiş küfürlüymüş yarısı. he kardeşim hem dili anlamıyorsunuz hem de küfür olduğunu hemen anlıyorsunuz.
- neymiş biz anlamıyoruz ayıpmış toplum arasında anlaşılmayan bir dilde konuşmak. ee hani bu dilin yarısı türkçe, bi kısmı farsça ve arapçaydı ? nasıl anlamıyorsunuz hayret doğrusu.
- neymiş şehtilerimiz aklına geliyormuş . valla meseleye bu açıdan bakarsak bizim de dağlarda öldürülen çocuklarımız, 17000 faili meçhulumuz, zilan deresi katliamı, roboski, diyarbakır cezaevi ve dersim katliamı geliyor aklımıza ama, bir sefer barışalım dedik ya, bu olanlara rağmen aklımıza gelenleri defetmeye çalışıyoruz.
meselenin özü şudur. ben kürtçe konuşurum, ovada da, dağda da otobüste de. ve sen buna alışmak zorundasın, eskiden işgalcin , düşmanın olan yunanlılara, ingilizlere alıştığın gibi.
öncelikle kürtçeyi iyi anlayan, arapçayı-türkçeyi konuşan biri olarak toplu taşıma araçlarında genç insanlar kürtçe konuşmaya çalışıyorsa bu tamamen öz güven eksikliğindendir. ( eğer küfürlü konuşulmuyorsa - % 50 küfürlü ve hakaretvari konuşmadır ayrı ) Ben de buradayım demenin farklı bir hali. trafikte göz ucuyla yola bakıp duracağınızı anlayınca yola atılan ve sonrasında yavaş yavaş yürüyen insanın yaptığı gibi. Ben de buradayım ve yaşıyorum farkında mısınız? tepkisidir. Yanında benim anlayacağım bir ortak dil varken farklı konuşulmasından rahatsız olmayacak insan bulunmaz.
başka dillerdeki konuşmalardan rahatsızlık duymayıp sadece kürtçeye tepki verdiği için faşistlikle suçlanamayacak normal bir insandır.
geçen yaz gittiğim bir tatil beldesinde, geceleyin barlar sokağında bir kaç yerde kürtçe türküler söyleniyordu. aklıma ilk ve tek gelen şehitler oldu ve rahatsızlık duyduğum bu ortamdan uzaklaştım hemen.
mesele kürtçe değil. mesele kürt insanının türk insanının zihninde bıraktığı izlenim. tüm mesele bu.
ayrıca kaç defa bir kürdün ağzından biz-siz ayrımı yapıldığını duydum. asıl ayrımcı kürtler, türkler değil.
doğuda yönetimel hatalar yapılmış olabilir. bunu duyan türk oh olsun demiyor zaten. bunun suçlusu türk halkıymış gibi hareket etmek ne derece doğrudur?
hele bir de otobuste, yaninizda oturan kisi telefonuyla kaba bir sekirde konusuyorsa gel de cildirma. herkes yaninizdaki kisiye odaklanir. ve siz de ikinizin beraber olmadigini anlamalari icin cama yapisacak sekilde ondan uzaklasirsiniz.
türkiye türklerindir kafasına ulaşmış insanların kaldıramadığı durumdur. yolda giderken kulak kabartılan her konuşmanın anlaşılması gerekmez. anlaşılması isteniyorsa gitsin kürtçe öğrenilsin. nitekim kulak misafiri olmak hiçbir ahlak düzeninde kabul edilmemiştir.
kürtçe ile alakası olmayan bi durumdur. saygı nedir? neRde başlar?
toplumlar ve fertleri bildiği zaman rahatsızlıklar ortadan kalkar, avrupanın çeşitli ülkelerinde yaşayan türkler vardır kendi aralarında türkçe konuşurken yabancı biri geldiğinde hangi ırktan olduğu farketmez konuşma otamatikman o ülkenin ortak lisanına döner ki yapılması gereken budur.
Artık bunlarında aşılması gerektiğine inanıyorum. Biz dille, ırkla, dinle birbirimizi ayırmaya başladığımızdan beri hiçbir şeye tam hükmedemedik. Bırak nasıl rahat ediyosa öyle davransın. Ayıpsada ayıp olana farklı bi ayıpla karşılık vermeyelim.
bağlamına göre değişir.
kendi aralarında ana dillerinde konuşan insanlardan rahatsız oluyorsa, çok afedersiniz ama "poh yemektedir".
ancak, ortam çok kültürlüyken, arada kürtçe yorumlar sıkılıyorsa, bilin ki o yorumlar "eleştirel" yorumlardır, en hafif tabirle.
genelde ad hominem bildirimlerdir, küfre kadar gider.
(bkz: tecrübe)
Rahatsız olmamak eldemi arkadaş. Dün pencerenin önünde 4 bayan konuşuyor. Bizde iki arkadaş ofiste oturuyoruz. Yanımda ki elemanda kürt. Benden önce kendi kovaladı kadınları. Hakkaten Çin işkencesi gibiydi.
yerine göre haklı olan kişi olabilir. bu rahatsız olma işi duruma göre değişir aslında. eğer türkçe bildikleri halde bir ortamda kürtçe konuşuluyorsa ayıptır. çünkü yanlarındaki kürtçe bilmeyen diğer insanları iletişime dahil etmemiş olurlar. bu da görgü kurallarına aykırıdır. yani aslında olay kürtçe olayı değildir. başka bir dil için de aynı şey geçerli olur. ancak o ortamda türkçe bilmeyen yaşlılar falan varsa, ona konuşulanlar aktarılıyorsa bu kabul edilebilir bir durumdur.
Başkalarının yanında kulaktan kulağa konuşmamasının sebebi öbürünün duymamasıdır, buda aynı şekilde başkası anlamasın diye o şekilde konuşulduğu düşünülen insandır.