yanımda olduğun zaman her zamankinden yalnızım

entry5 galeri0
    5.
  1. attila ilhan ın kaptan adlı şiirinde tek basına yazılmış mısralardandır.
    kaptan bence attila ilhan şiirinin hatta şiirin tüm zincirlerini kırdığı olağan üstü bir şiirdir. diğerlerinin hatrı kalmasa en sevdiğim siiridir diyebilirdim. şiir evet paris dönemini anlatır ama yüzeysel bakıldıgında sanki oradaki yasantısı gibi durmaktadır. halbuki şiir paristeyken içinden cıkamadıgı kaotik aşk çıkmazını yansıtır.
    acaba aşkını anlatırken mi kacıp, ara ara parisi anlatır, yoksa parisi anlatırken mi aşkını? dikkat edilirse paris hep geçmiş zamandır. anlatılan değildir. şimdiki zamanda sadece çekilen aşk acısı vardır. umutsuz bir aşktır. o kadın hiç olmasa yada kalbinden kurtulabilse ancak bir şansı olabilir. o kadar umutsuz bir aşktır ki birazdan alıntılayacagım mısralarda şiirin şizofrenik bir tablo çizdiği gözlenir.

    şiirin atmosferini oluşturması bakımından en önemli mısralara dönecek olursak.
    aslında mısranın ilk görüşte ifade ettiğinin tam tersi bir anlamı oldugunu düşünüyorum. yani keşke yanımda olmasan beni rahatsız ediyorsun gibi değil. yani olumsuz değil.
    daha çok yolların ayrıldığı sevgiliden kalan aşk acısını çeken insanın içinde bulundugu durumu anlatır gibidir. (yada platoniktir. daha zayıf gibi gorunsede platonik bir aşkı "yaşayan" biri için normalinden farkı yoktur. belki hergün platonigi ile sinemaya, kitapçıya gitmektedir şair)

    muhtemelen kızın bir sevgilisi vardır. bahsedilen kadının hep yanında birileri vardır. cocukların kıskanclıgına benzer sert bir kıskançlık aynı mısralarda sezilir.
    şair yalnızlıktanda kurtulup yalnız kalmak istemektedir. çünkü etrafında insanlar vardır ama "o" yoktur. yalnızdır. etrafındakilerden de kurtulmak ister tamamen yalnız kalmak ister.

    peki yalnız kaldığında ne olur. alkol zaten hep vardır buna birde aşk acısının dayanılmazlıgı eklenir ve gerçekle hayal iç içe girer.
    aşagıdaki mısralar kaptan 4 şiirinden alınmıstır.

    ilk bölüm gerçekleri yansıtır. gerçek olan kalbi aşık oldugu kadında kalan, aşk acısıyla çaresiz, perişan adamdır.
    (ben birde bu kısmı okurken "o" zamirini sürekli olarak kalp için kullanmıyor diye dusunmek istiyorum . bu kısımda "o" yerine mesela "zehra" gibi bir isim koyuyorum.)

    ikinci bölüme dikkat edelim. hayal ile gerçek iç içe girer birinci bolumdeki gerçeğe katlanması mumkun değildir. gerçekten kaçar.
    yalnızdır. karanlıkta aşık oldugu kadını gorur. o varmıs gibi ona dokunur. öper. sarılır.
    kayış kopmuştur. ikisi birden bire austerlitz garı'na ışınlanır. hayalinde o gardan bir trenle, aşkıyla birlikte gitmek, herşeyden kaçmak vardır. ama bu mumkun değildir austerlitz garı onune bakıyor derken hayale daha fazla katlanamaz. kurdugu hayali güzel anlar çöker ve yerini aynı kaotik ortama terk eder. dogal olarak cevresindekilerin onu gormediği, alkolde teselli bulabilecegi hayali dunyası çökmüştür.

    --spoiler--
    şiir bu ikinci bölümüyle "lost highway" isimli david lynch filmindeki erkek karakterin kurdugu hayal dünyasının yıkıldıgı sahneyi hatırlatır. aslında herşeyin, (tüm filmin) karısına aşık adamın hastalıklı kafasının urunu oldugunu gördügümüz, meşhur gece çölde yanan kulübe sahnesi gibidir.
    --spoiler--

    --spoiler--
    şimdi benim gözlerim paris'te marivaux sinemasında
    bir çift kara maça gibi yorgun ve uykusuz
    ellerim derseniz marsilya'da garsonla hesaplaşıyor
    martini-cin seksen frank on frank da servis
    kalbim derseniz onun nerede olduğunu bilmiyorum
    ağlıyorum onun nerede olduğunu bilmiyorum
    hiç kimse kalbimin nerede olduğunu bilmiyor
    nihayet seni terk edip gitti diyebilirsiniz

    benim acılarım ilahlar gibi şiirlerimi doğuruyorlar
    onları karanlıkta bembeyaz izleriyle görüyorum
    karanlıkta seni görüyorum dudaklarına ellerimi sürüyorum
    seni kollarımın arasında tutuyorum ağzından öpüyorum
    ikimiz birden bire austerlitz garı'na gidiyoruz
    austerlitz garı önüne bakıyor bizden utanıyor
    bir trene binmek ve rastgele defolup gitmek istiyorum
    trenin barında alnımı yağmurlu camlara dayamak
    küstah bir duble birayla karşılıklı oturup ağlamak
    kalemimde mürekkep kalmıyor insanlar beni görmüyorlar
    insanlar kendilerini kaybetmişler onlara acıyorum
    ümitsiz bir akrep gibi ben aynı zamanda mağrurum
    --spoiler--
    2 ...
  2. 4.
  3. 3.
  4. ne acıdır onsuz olmayı isteyipte olamamak.
    0 ...
  5. 2.
  6. 1.
  7. ilişki beyinde bitmiştir. konuşacak paylaşacak birşey kalmamıştır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük