Kimselerce tanınmayan ama kalite abidesi olduğu konusunda kesin konuştuğum, neyle gitarı bir arada beni benden alacak şekilde harmanlayan müthiş ve tavsiye edilesi bir grup...
hüzünle yoğrulan tüm o depresif günlerinizin ardından kendinizle baş başa kaldığınız gecenin bir yarısında uzandığınız sıcak yatağınızda yalnızlığınıza eşlik eden parçalarında kulaklığınızdan ruhunuza akıveren iç gıcıklayıcı notaların ürpetisi ile uyuşan bedeninizin ortamdan soyutlanması ile kapanan gözlerinizin açtığı düşler diyarındaki büyülü yolculuk sırasında geçmişe dönüp yaşadığınız tüm anları bir bir hatırlatırken yaptığınız hayat muhasebesi esnasında gözünüzden damlayan birkaç damla yaşın yanaklarınızdan aşağı usulca süzülürken yaşattığı tarif edilemez hissiyatın müsebbibi olan parıltılı ve eşsiz eserlerin sahiplerini tanımlayabilecek bir garip sözcük.
insanı kendinden geçiren, kafa rahatlatmakta bire bir eserler üreten, bir özel televizyon kanalında da yine kendi adlarını verdikleri bir programı hazırlamış, eserleri yalnız dinlenesi huzur topluluğu.
özellikle bazı parçaları insanı düğüm düğüm eden grup. ney her zaman bir başkadır, sesi çok farklı bir yerlere dokunur yüreklerde, bu grupta ise bir adım öteye taşır o duyguyu.
dostluk parçaları çok başkadır, daha kuru gözlerle dinleyebildiğimi hiç hatırlamam, ney feryad eder parçada. o ağlar siz ağlarsınız... o'da çok severdi...
keyifli zamanlarınızda dinleyiniz kesinlikle, aksi durumunda tavsiye olunmaz asla... sonuç; intihar.
Bir aralar çok dinlerdim.Şimdi bıraktım mı?Hayır.Ama uzak kaldım..Hayat çok gürültülü..bu kadar sessizlik fazla geliyor bana..ağlatıyor,tırmalatıyor,uyumsuzluk yaratıyor ben de...Halbuki bir zamanlar ben de öğrenciydim,bir zamanlar sırf beleş diye TArık Zafer Tunaya'daki Yansımalar muhabbet/konser şeysine ben de gitmiştim,sonra çok değişik hislerle ben de çıkmıştım oradan,sonra kaset,cd..vs derken müdavimliğin bir üst derecesine de ekledim kendimi..sonra noldu Kartal-Pendik..Şimdi bazen o büyülü tınıları haber bültenlerinde,orda burda görünce uzaktan bir tanıdık muamelesi yapıyorum o seslerle yarım kalan kişiliğime..
" kimi sözsüz şarkılar sizinle konuşur... o şarkıların bir dili vardır çünkü. kaynağını bireysel tarihinizde, ya da toplumsal hafızanızda bulan bir dili... kimi şarkılar sizi okşar gibi olur, kimi şarkılarsa gecenin bir vaktinde, çok derinlerinizde bir yerlerinizi sarsar. bu şarkıların hikayelerini, zamanın akışında, içinize yazdırması demektir bu biraz.. yansımalar 'ın şarkılarını dinlerken, ilk günden bu yana, hep bu duyguya kapıldım. bu hikaye, benim için, pervane 'de de devam ediyor. bizi biz yapan günlerin tarihi bugüne akıyor... köprü, hep inşa etmeye çalıştığımız bir köprü...
bu şarkılarda, içinizde o sarsıntıyı yaratacak buluşmalarla her an karşılaşabilirsiniz. bir ney 'in, tanburun, perdesiz gitarın, udun, kanunun, viyolonselin, ya da vurmalı sazın tınısı sizi çok eski bir yerinize götürebilir. bir yolculuk için bekleniyorsunuz. bu yolculuğa kimle, nasıl çıkacağınıza karar vermekse sizin işiniz. ben yanıma, anılarımı, hasretlerimi ve umutlarımı almayı seçtim..."