1909 doğumlu yunan şair. ege'nin barış karanfili. kin bayraklarını yıkan şair.
bir çok güzel şiiri vardır.
Barış
Çocuğun gördüğü düştür barış,
annenin gördüğü düştür barış,
ağaçlar altında sevdalıların sevda sözleridir barış;
Gözlerinin içinde uçsuz bucaksız bir
gülümseme elinde yemiş dolu bir zembil ve
alnında ter tomurcukları,
Pencerede suyu soğutan testideki damlalar gibi;
Akşam üstü eve dönen babadır barış,
Dünyanın yüzünde yara izleri kapanırken
ağaçlar diktiğimizde
havan mermilerinin kazdığı çukurlara;
Yangının kavurduğu yüreklerde
ilk tomurcuklarını açarken umut
ve ölüler kanlarının boşa gitmediğini bilerek
yana dönüp içerlemeksizin uyuyabildiklerindedir
barış…
Barış yemek kokusudur tüten,
Aksamlayın
arabanın yolda durmasının korkutmadığı,
Kapı çalınmasının dost demek olduğu,
Ve pencereyi saat başı açmanın renklerinin uzaktaki çanlarıyla
gözlerimizin bayram etmesini sağlayan
gökyüzü demek olduğu zamandır barış;
Barış bir bardak sıcak süt ve bir kitaptır,
Uyanan çocuk önünde
başaklar birbirlerine eğilip işte ışık ışık ışık dedikleri
Ve ufuk çemberi ışıkla dolup taştığı zamandır barış;
Hapisaneler onarılıp kitaplıklar yapıldığı zaman,
Eşikten eşiğe bir türkü yükseldiği zaman
geceleyin,
Cumartesi akşamları mahalle berberinden çıkan yeni tıraş olmuş
bir işçi gibi baharda ay buluttan çıktığı zamandır barış;
Geçmiş gün yitirilmiş bir gün olmadığı, sevinç yapraklarını akşamın içine salan bir kök ve kazanılmış bir gün hak edilen bir uyku olduğu zaman acıyı kovmak için zamanın dört bir bucağından güneşin hemen ayaklarını bağladığını duyduğun zamandır barış.......
Barış ışınlar demetidir yaz ovalarında iyilik alfabesin tanın dizlerinde,
Kardeşim dediğin yarın kuracağız dediğin zaman kuracağız dediğimizi kurunca
türkü çağırdığımız zamandır barış;
Ölüm yüreklerde az yer kapladığı ve güvenli parmaklarla
mutluluğu gösterdigi zaman bacalar;
ikindi vaktinin büyük karanfilini
ozan ve proleter aynı şekilde kokladığı zamandır barış;
insanların sıkışan elleridir barış,
Dünyanın masasındaki ekmektir,
Gülümsemesidir annenin
Budur yalnızca
başka bir şey değildir barış
Ve toprakta derin yarıklar açan sabahlar
tek bir sözcük yazarlar,
Barış başka bir şey değil barış;
Dizelerimin rayları üzerinde
buğday ve güller yüklenmiş geleceğe doğru yol alan bir trendir barış,
Kardeşlerim barış içinde derin derin soluk alıyor tüm dünya bütün düşleriyle
verin ellerinizi kardeşlerim işte budur barış…..
farklı halkları aynı duygusallıkla anlatması bakımından yunanistan'ın nazım hikmeti diyebiliriz onun için. ayrıca nazım hikmet için şu dizeleri kaleme almıştır:
"karanlıkta gülümsedi bir adam.
belki çünkü karanlığı görmüstü,
belki cünkü karanlıkta görmüstü."
Siyasal görüşleri yüzünden Metaksas ve Papadopulos dönemlerinde Ege adalarında sürgün olarak yaşamış 20. Yüzyıl Yunan şiirinin büyük ustalarından. Ayışığı Sonatı (1956) adlı kitabıyla Ulusal Şiir Ödülü'nü, 1976'da Etna-Taormina Şiir Ödülü'nü ve pekçok uluslararası ödül kazanmıştır.
çağdaş yunan şiirinin en büyük adı.
yalnızca yunan şiirinin değil dünya edebiyatının da en önemli şairlerinden biri sayılıyor. nobel edebiyat ödülüne birçok kez aday gösterilmesine rağmen, bu ödül ona değil, diğer yunanlı üstat elitis'e verilmiştir. oysa ritsos, çoğu eleştirmenlerin de belirttiği üzere daha büyük bir şairdir.
şiirleri mitolojiden fırlamış, yüzyılımıza barış türküleri, şiirleri söylemiş gibidir. barış, özgürlük gibi belli temalar üstüne yoğunlaşmış ama aşkı ıskalamamıştır.
tüm şiirleri varlık yayınları'nca tek kitapta toplanmış ve özdemir ince ile herkül milas'ın orjinal dilinden yaptığı çeviriyle yayınlanmıştır.
biliyorsun,ölüm diye birşey yok,diyor adam kadına.
biliyorum , evet artık öldüğüme göre,diyor kadın
iki gömleğin de ütülendi ,çekmecede,
sadece küçücük bir gül benim özlediğim
(çev:cevat çapan)
(1909-1990) peleponez doğumlu yunanistanın en buyuk şairi.nazımın,nerudanın,aragonun ırmağının kanalıdır.tum muhaliflerle aynı izduşumü yansıtsa da ömrünün yazgısı susmayan,susamayan,susturulamayandır.ölgun sulara uzanarak görmezden gelinen,bilinmeyen,bilirek es gecilmiş karakterleri,durumları,nesneleri okuyucuya nakış nakış işleyerek zihne kazıyan bir guctur şiiri.asla kabalaşmadan,sloganlaşmadan lirik armoniyi ile dilinde ebem kuşağı yaratabilecek yetidedir.
kendinde konuşan ama asla kendinde susmayan bir parrhesiastestir.Bu yanıyla doğruyu söyler çünkü söylediğinin doğru olduğunu bilir ve söylediğinin doğru olduğunu bilir çünkü söylediği gerçekten doğrudur.aragon yuzyılın en buyuk şairlerinden biri olarak selamlarken, metaforunun imgelediği noktayı gösterebilme gucunu de hesaba katarak sözü yalın ve direkt muhatabına yoneltmesinin etkisinden bu unvanı layık görmektedir.