ıslanan pantolonumu peçeteyle kuruttum, pantolon ıslakken yanık yere sürtüp acıtıyordu, kuruyunca acısı geçti.
eve gittim yanık kremi sürdüm ve donla yattım. sabaha turp gibi kalktım.
başıma gelen birçok yanık macerasından sonra artık dayanıklıyım.
bu tip olaylarda ilkel yöntemler uygulamaktan kaçınmam, hastayken de hastaneye gitmekten kaçınırım ama başıma gelen ilk yanık faciası olmadığı için artık bu tip şeylerde delikanlılık yapmak yerine krem sürüyorum.
tavsiye ederim.
yanan yerden dökülen sıvıyı nazikce uzaklaştırıp ince tabaka anestol (lokal anestezik)sürmek hiç dokunmamak lazım.
pişmiş üst deriyi sıyırırsınız iz kalır.
acısı tahmini (15 dk) dinince de yanık kremleri sürün.
geçmiş olsun.
dün gece başıma gelen olay.
bir arkadaşın evinde çay içiyorduk. ama bardaklar ince belli bardak değil, fincandı. fincan aşağıdan yukarıya doğru genişliyordu dolayısıyla ağzı büyüktü ve kulpu küçük kalıyordu. mübarek bardakta sanki çay değil lav vardı. ben de bardağı koyacak yer bulamadım, bacağımın üstüne koydum.
çay da bizim güldüğümüz sırada dökülmez mi? allahtan kulpunu elimle tutuyordum yoksa tüm bacağım yanacaktı. her neyse çay döküldü, fincanın altından çay damlayıp duruyor ben de daha çok yanıyorum, fincanı tuttuğumdan sağ elim de yandı.
alelacele al lan şunu diye fincanı ali'ye verdim ama çocuğun o an zaten bardağı tutmasının imkanı yoktu. ben bardağın kulpundan tutuyordum, bardağın gövdesi zaten çay sıcak olduğu için normalde de sıcaktı ve bir de üstünden çay geçtiği için ekstra sıcak ve ıslaktı. o alamadı, ona fincanı vermeye çalışırken çayın bir kısmı koltuğa, ufacık bir kısmı da halıya döküldü.
ben orada can çekişirken allah razı olsun tuttuğu altın olsun canım kardeşim fatih fincanı tuttu yere koydu.
tüm bunlar yaşanırken sağ elimin içi, sol elimin dışı ve sağ bacağımın üstünü yaktım. çok kaotik dakikalardı. öyle bardak olmaz olsun mk.
