Nasıl olur böyle birşey arkadaş sorusunu bir anım ile cevap vereceğim durumdur. Şöyle ki ;
3. Sınıfı bitirmiş yaz tatilinin keyfini amcamın oğlu ile mahallemizde bisikletlerimizle artistik patinaj yaparak geçiriyor, Gol atan kaleye (kaleye geçmek istemeyen çoğu kişi için gol atmamaya çalışma oyunu) oynuyorduk. Efendim uslu çocuktuk biz. Güneşli bir günde aldım bisikleti çıktım dışarı. mahallemizde yeni aldığım, içinde birden çok korna sesi olan kornamı gururlanarak çalıyor. minibüslerle yarış ediyorduk. Neyse o gün öyle geçti gitti. Ertesi gün amcamın oğlu ile taso kepmece oynarken bir pençe hissettim sırtımda. Oturduğum yerden kaldıran bu pençe orta 2'ye giden gangster arif'e aitdi. Bana bakip şöyle dedi.
Arif:Hanginizdi lan çarşamba bisiklet süren?
(Amcamın oğlu da bende cevap vermeyince bir tokat yedim. Ve tekrar sordu.)
Arif: Kimdi lan diyorum!
Ben: Bendim galiba abi
Arif: Ulan orospu çocuu niye çalma dediğim halde çalıyön kornayı amcık ağızlı gibi
Ben: ben seni duymadım ki abi hem amcik ağızlı çalmadim ben (itiraf ediyorum 14 yaşıma kadar amcik ağızlı deyimini bir korna sesi veyahut yüksek ses çıkaran şey anlamında anlayarak büyüdüm.)
Arif: sen benle dalga mi geciyon lan piç kusuru
Ben: yok yemin ediyom.
Arif:Senin amuğa koycam şimdi
Arif benden 2 yaş büyük olan kardeşine beni dövdürdü. Velhasıl ben o akşamın gecesi çarşamba günü değil. Pazartesi günü sokağa çıktığımın farkına vardım. Boşuna dayak yemiş olmanın verdiği acı dayak yemekten daha acı bunu öğrenmiş oldum.
şimdi ben bunu niye yazdım neden yazdım? yazmış da olabilirim yazmamış da olabilirim . diyelim ki yazdım, siz niye okuyorsunuz amk. diye devam eden hikaye. okumuş bulundum serin hikaye abla.