bende var olduğunu düşündüğüm durumdur. elimde bir kılıcın olmasını i phone olmasına tercih ederdim açıkçası. avlanacaksın avını getireceksin karnını doyurup yatacaksın. hoca yok, vize yok, final yok, işverenin dırdırı yok, müdürden fırça yemek yok, trafik kazası yok, yok efendim niye mesajıma cevap atmadın dırdırı yok. savaşlar bile daha eğlenceliymiş lan o zamanlar. şimdi bi bomba atıyorsun herkes ölüyor. ne biçim iş amk.
"biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız... hepimiz heba oluyoruz... bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş... reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz... nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız... bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık... bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız..."
tyler durden (fight club)
bu satırları okudukça başlık daha anlamlı geliyor...
ara sıra hissedilen duygudur. tamamen yanlış bir ülkede, tamamen yanlış bir kıta da doğmanın hissidir. ara sıra yaşanır bu his. sonra geçer. hiçbir şeyi değiştirmenin imkanı yok. ama güzelleştirmenin imkanı var.
kapitalizmin olmadığı, rekabetin olmadığı, radyasyonun olmadığı, siyasetin kahpece yapılmadığı, insanlığın bir nebze daha düzgün olduğu, iş-güç-uğraşın daha belirgin olduğu Ortaçağ dönemlerinde doğmamış olmak.