50.
liseye kadar naylon diyemezdim sözlük. nalyon derdim hep. *
49.
klorak - kloörak gibi böyle biraz yavaş söylücekmişsin. ben direk yazıldığı gibi söylediğimden, bu kelimeyi sevmiyorum.
sarı şişeli yeşil kapaklı şey.
47.
Profosyonel - Profesyonel.
44.
muhabere değil mu-ha-re-be.
43.
hastalık isimlerinde bolca rastlanır.örneğin;
zatürye-zatürre. zatürye teyze olmuş nerdeyse o derece mahalle ağzına düşmüş koskoca zatürre.
boğazlarım ağrıyo. çanakkale ve istanbul boğazları değil dikkat. yanlarım ağrıyo vb.
kirbit-kibrit
sarbi-sabri
şemşiye-şemsiye
tabi ki de- tabi ki.
40.
kağıt.
yazılışta sorun yok ama kiyat diyen, kaıt diye keyat diyen vb. çok var.
39.
-araba istop etti.
+araba stop etti ya da araba durdu denirse iyi olur sanırım.
38.
süpriz değil sürpriz, surprise'dan gelmektedir.
37.
dinazor değil dinozor
antreman değil antrenman
maydonoz değil maydanoz.
36.
bir hocamız ısrarla "cinnet geçirmek" değil "cinnet getirmek" diyordu, gogıla sordum ikiside doğru ama tdk'ya sor sen yinede dedi.
35.
özellikle kızların;
öyle kelimesini öğle yazmalarına ayar oluyorum.
34.
"Söz ve Diksiyon Sanatı"nı "Söz ve Direksiyon Sanatı" diye telaffuz etmektir.
33.
Yanlız.
Yalnız. Doğrusunu 8. sınıfta öğrenmiştim.
31.
Eşortman > Eşofman.
Bilimum > bilumum.
Franboğaz > frambuaz.
intahar - intehar > intihar.
iddaaa > iddia.
subaneke > sübhaneke.
Elhamdurillah > elhamdülillah.
Tenezzül - tenenzül.
(Bunu ben de tam bilmiyorum)
(bkz: hadi Kalın sağlıcakla )
30.
poğça.
puaça.
pohça.
doğrusu; (bkz: poğaça )
27.
disk = diks , dikis, dksi hatta bilgisayarcı bir bayan kullanıyor.
kursiyer = küsiye
26.
Şeşmiye, şemşiye, şemsiye - eşki , ekşi.