bu durum genellikle öss sonrası ''puanım nereye yeterse o olacağım'' mantığıyla süregelen yanlışlar silsilesidir. kişinin ilk başta hayatına avantaj olarak gireceğini sandığı şeyler, zamanla ait olduğu konum itibariyle kendisini mutlu etmemesinden dolayı dezavantaja dönüşecektir.tüm hayatı etkileyecek ciddi bir karardır.iki kere düşünüp bir kere harekete geçilmelidir.**
ne yazık ki önemli bir sorundur. işsizlik söz konusu olunca ve üniversiteye giriş sistemine göre puanın nereyi tutarsa ona girme çabası vs. vs. derken kendi gücünü belki de canlandıramazsın. acıdır ama sistem değişmezse böyle devam edecektir. *
insanlarin tercih ettikleri meslekleri hayatlarini nasıl gecireceklerini isaret eder. ne yazik ki cagimizda cogu insan yanlis meslek sectigi yahut sectirildigi icin hayatlarindan memnun degillerdir. kendilerine ve hayata kuskundurler. yabancilik cekerler herseye karsi. ic dunyalari pismanlik ve bedbahtlıkla doludur bu insanlarin ve bunun acisini etraflarindaki insanlardan cıkartilar. eslerinden, cocuklarindan, komsularindan vb. ondan dolayi eger bir insan mutlu olmak istiyorsa once kendini iyi tanimali ve ona gore meslek secmelidir. yoksa kendi cehennemini iclerinde tasirlar ve bunu her yere yansitirlar.
meslek secmenin ulkemizde bir ya da iki sinava ve ardindan yapilan 24 maddelik bir tercih listesinden ibaret oldugu dusunulurse, kacinilmaz olan hatadir. hem hicbir dersanede/ okulda hicbir ogretmen ogrencilere ne olacaklarini dusunmelerini odev vermezken; hickimsenin de aklina "ya hakkaten ben ne olmak icin calisiyorum?" sorusu gelmez. "buyuyunce ne olacaksin?" sorusu zaten hep 5 yas ve civari icindir.
insanın kendine yapabileceği en büyük eziyet, en okkalı yanlışlardan biridir.
yanlış üniversitede, istemediğin bölümde okumaktan bahsetmiyorum; yanlış meslek seçmekten bahsediyorum! ömrünce üzerinden para kazanmak zorunda olduğun ama hiç haz etmediğin o mesleği icra etmek, işkencedir!
ben ailemin istediği bölümü yazdım üniversitede. ilk 2 yıl da resmen işkence çektim. "ne işim var benim burda?" deyip durdum. ama çalışmaya başlayınca işimi sevdim, beni mutlu ettiğini fark ettim ve şimdi işini severek yapan azınlığın bir parçası olmaktan son derece memnunum. ama benim gibi olmayan çok büyük bir yüzde var!
misal, gata oldukça kabul gören bir kurum. lakin okurken doktor, hemşire olmak istemediğinize karar verirseniz işiniz zor. zira tazminat ödemeniz lazım okula. diyelim ki annem gibi, tazminat ödeyecek durumunuz yok. o zaman mecburen okulu bitirip atandığınız yerde çalışmak zorundasınız. ömrünüzce sevmediğiniz bir mesleği yapacak, mutsuz olacaksınız. iş yerindeki her şey batacak gözünüze. çok zor azizim! 3 düşünüp bir uygulamak lazım. geleceği planlarken kendini iyi analiz etmek lazım. herkes şanslı olmuyor bu konuda...
hangi mesleği seçeceğine; ortalama 18 yaşında girdiği, büyük ihtimalle de yapacağı işle alakası olmayan soruları çözerek, tamamen şansa karar veren yurdum gençlerinin bir çoğunun yaptığı şeydir.
zaten aksini yapmak zor bir kere. hangi çocuğun ailesi çocuğunu, küçük yaştan beri gözlemleyip, psikolojisi ve yeteneklerine uygun mesleklere yönlendirmiş ki? çok az... meslek lisesine mi gönderelim düz liseye mi? tartışmalarıyla da liseye başlıyor bir çoğu. hepdi değil tabii ama çoğunluk böyle. e bu şekilde bir lise öğrenimi gören çocuk üniversite giriş sınavı denen çitten atlamaya uğraşacak zaten. sonrası kolay hesabı.. hangi bölüme puanı yeterse yapıyor tercihini. işte biz buna türkiye'de eğitim sistemi diyoruz. maalesef.
gün gelip de mezun olunca, koskoca eşek kadar birey, boşlukta hissediyor kendini. zaten iş bulmak, özellikle mesleğinle ilgili işi bulmak zor. hadi buldun, bir de üstüne işte bu yanlış meslek saplantısı baş gösteriyor. bir çok insan için bu böyle. bakmayın çok paralar kazandıklarına, makam mevkii sahibi olduklarına. bir çok kişi aslında yapması gereken mesleği yapmıyor..
ha, para kazandırıyorsa, sosyal güvencesi varsa bizim ülkede iyi iş, uygun iş odur abicim. bilirsin, kimse gidip sanatçı olacağım diye müdürlüğünü bırakan adama baştan bravo demez. diyenler kendisi gibidir.. ancak o sanat kolundan para kazanmaya başladığında, araba, ev vs. aldığında başarılı olmuştur. böyle bizde. maalesef.
meslek seçimi, belki de hayatta mutlu olup olmayacağınızı belirleyen en önemli kriterlerden birisi. matematik öğretmeninden bozma rehberlik öğretmeniyle işlenen rehberlik dersleri, flütten başka enstruma yokmuş gibi davranan, müzik dersine girmiş müdürden alınan hayat tavsiyeleri, yol belirleme çabaları da bu kadar olur işte. güzel ülkem benim.
Her Meslek, Yanlış Meslektir.
Mesleksizlik Mesleği çok yaygın olup,
Meslekli Mesleksizlik dahada vahimdir.
Asıl Mesele, Meslek Meselesinin Memleketin en mühim meselesi haline gelmesidir.
hiç düşünmeden bir yere kapağı atmakla eşdeğer durumdur. yazıktır. eğitim şart derken yanlış ve kötü eğitim sistemi sayesinde edinilen yegâne sonuçtur.
maalesef yaptığım ve hayatımın ağzına sıçan olaydır. bir de bunu beş para etmez bir okulda yapıp **, ciğersiz patronlara çalışmanızda eklenirse insanı yer bitirir. bu durum başarısızlığı beraberinde getirir, özgüven kalmaz, mutsuz olursunuz. en kötüsü sağda solda arkadaşlarınızın iş hayatındaki başarılarını duyup, görüp * tekrar tekrar mutsuz olmaktır. *