Esasında ilişki sırasında ipuçları vardır yürümeyeceginde. Rasyonel olan görür ama sapları mı dersin takıntı mı dersin sineye çekersin. Evlenince durum değişir. Hatayı katmeriyle hissedersin.
Aslında nişanlandığında bile anlıyorsun da geri dönüş için kimse sana yüz vermiyor.
Hayatta hiçbir yol dönülmez değil, ama mesafe katettikten sonra geri dönüş yolu da hep zorlaşıyor. Dönün, dönmekten çekinmeyin. Sizi ileriye zorlayan Hiç kimse sizin yaşadıklarınızı anlamayacak çünkü.
cahilliğin nirvanası olan aptal olduğunu anladığınız andır.
bu kadar aptallık olmaz.
yok yani, ayakkabı alırken veya elbise alırken üzerime oluyor mu diye bakmak yetmiyor.
acaba başka giysilerle nasıl kompozisyon yaparım, renk uyumu nasıl olur, leke tutar mı, terletir mi, hangi ortam mevsim havada ve gece mi gündüz mü giyerim diye düşünmek değerlendirmek de yetmiyor...
hangi kumaş dokuma kimyasal boya vb alerjik reaksiyonlar bakteri mantar ter nem tutma vb değerlerine de sağlık açısından bakmıyor musunuz?
bu fiyata olur mu olmaz mı başka bir yerde daha hesaplı olur mu vs bakmıyor musunuz?
bir insanla evlenmek ömrünüzü yaşamınızı geleceğinizi her şeyinizi paylaşmak yeri gelip onun ellerine teslim edeceğiniz olmasını bırakın, arkadaş bile olsanız veya kalkıp içmeye maça bile gitseniz bu adam nasıl biri bununla yola çıkılır mı buna değer mi diye düşünürsünüz.
ondan sonra boşanma avukatları, terapistler, aile büyükleri, arkadaşlar, hatırı sayılır dostlara dert yanıp yanlışı başka bir yanlış ile düzeltmeye, kantrandan şeker yapmaya çalışıyorsunuz.
tamam, katrandan olmaz şeker, olsa da cinsini düdüklediğim cinsine çeker sözünü bilmiyor olabiliirsiniz ama bir de sözlüğe gelip kafa ütülersiniz.
bu insanlara "ulan aptal, kavun alırken bile götünü koklayıp alıyorsun" demek lazım da bu insanın aklı zekası tecrübeleri yaşamı buna müsait değil.
bu insanlara evlenmek evlilik cüzdanı vermek şöyle dursun, evlenmesine izin vermemek gerek.
evlense bile çocuk sahibi olmaması için kısırlaştırılması gerek.
neden mi?
böyle mutsuz ailede veya parçalanan ya da toplum çevre ekonomik nedenlerle parçalanmayıp bir arada yaşamanın işkence halini aldığı bir ailede yetişen çocuk nasıl bir ruh halinde olur?
o bakımdan...
Hanım hanımcık sandığınız kızın aslında bir cadı olduğunu anladığınız andır.
Saçlarını okşarsınız, öper, koklarsınız onu. Ve tabi ki eşiniz olarak sevişirsiniz.
Tam duşa girmek için yataktan kalkacağınız an;
hatun yastığın altından strapon'u çıkarır. Belden bağlar ve şöyle der:
+ sıra bende!
işte o anda anlarsınız yanlış kişiyle evlendiğinizi.