bazen bile bile yaptığımız istem dışı bir harekettir. beyin yanlış sinyali verir ama kalp çoktan rotasını çizmiştir. bazen yanlışı doğru gösterir gözlerimiz, aşık eder bizi. yanlış kişi asla size gerektiği kadar değer vermeyecektir, sizi sizin sevdiğiniz kadar sevmeyecektir.
+ kanka bizim evdeki kızları gördün mü kuzenim ve arkadaşı, arkadaşını ayarlayabilirim, takılırsın kafana göre
- gördüm kanki, çok seksi yaa zaten ben aşık oldum kesin ayarla, onunla çıkmam lazım kesin.
+ oldu bil kanka, kız senindir.
- eyvallah, pembe badisi de çok şıktı, fena tahrik oldum
+ s*ktir git, amk, o benim kuzenim
- hönk *
herşey ben küçükken o andaval teyzelerin utandırmaya çalışması yüzünden oldu. onlar öyle yapmasa biz de "aşık olmam ben" gibi büyük sözler söylemeyecektik. Aradan aylar yıllar geçer. liseye başladığımda nerden bilecektim ki hayatımdaki en yanlış kişiye aşık olacağımı. belki bu konularda çekingen biri olduğum için bi 4 yıl beklemiş olabilirim. ama sonra 4 yılda bir yandan ona aşıkken bir yandan da en yanlış kişi olduğu gerçeği ile yüzleştim. ve geldiğim nokta ona halen aşıkken bir bir başkasıyle birlikte olma ihtimalimin sıfıra yakın olması. belki bu yüzden hayatım boyunca evlenemeyeceğim. belki de daha büyük ideallerin peşinden koşmam gerektiğidir.
son cümlemi de bi teşekkür cümlesi ile bitireyim. "Senin sayende ufkum açıldı. artık daha büyük idealleri görebiliyorum."
hayatımıza giren herkesten öğrenebileceğimiz bir şeyler var. iyi ya da kötü tecrübeler. kimseye güvenmeniz gerektiğini size öğretenn kötü insanlar ? boşuna aramızda değiller. sonuçta çok acı bir şekilde de bazı şeyleri öğrenebiliyor insan. "küfür edilecek çök insan var ". çok!