gundelik hayatta oldukca sık kullandıgımız sozlerin yanlış anlaşılması durumu.
mesela ben çocukken sıhhatler olsun kalıbını saatler olsun diye bilmiş,oyle soylemişimdir,ama kimse de anlamamıştır.
sizi süründüren, ademoğluna lanetler etmenize neden olan sözlerdir. siz bütün bir samimiyetiniz ile bir takım şeyler söylemiş, insanlar ise o lafınızı alıp kendileri gibi meymenetsiz ve hiç de insancıl olmayan bir yerlere çekmiştirler. içinize oturur, içinizde kalır bu sözler.. bir de tutup sanki suç sizdeymiş gibi hatayı kendinizde ararsınız. ne büyük kötülüktür insan!
-ne yicez abi evde de bişey yok.
-karpuz alak yarak yiyek abi..(yaralım anlamında ama bu duzende soyleyince yaran bir diyalogdur.)
sorun çözüldü mü? hayır..açlıktan daha beter bişey bu..
en güzel hikayemde şebnem ferah'ın söylediği "dayandımlı, soktumlu, kanırmadılı, girmedili, ittimli, akıttımlı, yaladımlı, göğüslü" kısımlar, yapı olarak* değil de anlam olarak yanlış anlamaya son derece elverişli. şarkının bahsettiğim kısmını yazayım da bari siz yanlış anlamayın:
coco pops reklamı:tayfamla kokopops yiyorken..
ben:ayhanla kokopos..
ya da birbirimize çok benzediğimiz söylelenen halamın "anladığı" sözlerdir.
annem:yaa çok yorulduk bugün canım çıktı vala..
abim o arada kuzenlerle takılmaktadır -bir anlık sessizlikte- "daniel guiza" der..
halam :çocuk haklı "yol boyu uzan" ...
işyerindeki deri koltuğumda oturuyorum.kıçımın hep aynı bölgesine oturduğumdan sebep,o hassas bölgemde uyuşukluk hissedip öne doğru kaykılırken zaaaaaart diye bir ses.bütün bakışlar bende.hayır,o ossuruk değildi,yanlış anlamayın.