başkasına ait bir gardrobdan çıkmak.
konuda geçen gardrobun sahibi adam, cadde üzerinde oturuyormuş. otobüs gibi her ağır vasıta geçişinde gardobun kapağı büyük bir gıcırtı ile açılıyormuş. adam gündüz işte oluyor,akşamları da marangoz ya da tamirci bulamıyorlarmış. her gün günde on kere aynı işkence. karısı dayanamamış ve bir gün marangoz çağırmış. marangoz içerdeki menteşeleri sıkılamış, kapatmış "oldu yenge" demiş tam gidecek, otobüs geçmiş, kapak yine açılmış. marangoz, "yok bu böyle olmayacak ben en iyisi içine gireyim, kapat yenge sen, otobüs geçerken vidanın hangisi gevşeyip kendini bırakıyor bakayım da değiştireyim" demiş. gardroba girip kapağı kapatmışlar beklemeye başlamış. bu arada evin beyi gelmiş. pijamasını almak için kapağı açsa ki ne görsün, bir yabancı adam! yakasına yapışmış, "ne geziyorsun lan sen burda, s*kip gebeteyim mi ben şimdi sen" diye naralar atarken adam boynunu bükmüş "abi şimdi ben burda otobüs bekliyorum desem töbe inanmazsın en iyisi s*kip gebert beni sen" demiş.
hayatımın kadını o gardroba ben niye girmiştim hele bi sor niye? "ya u muallayı sandalı atıp ruhumda hicranını söyletme hikayesiii?"
(bkz kalp yapmak )
(bkz: el hareketi)
Bu sabah yaşadığım durumdur, cama çıkmamla aramızda bir metre bile olmayan karşı camda gördüğüm 6-7 kızın eliyle kalp işareti yapmasından cereyan etmiştir. Üstüme alınıp suratıma mal bir gülümseme takarak gözlerimi büyüttüğüm esnada camı açmam ve kızların "sana değil kız arkadaşımıza yaptık" diye yan tarafı (başka bir alan) göstermesi ile son bulan durumdur.
Keşke gerçek olsaydı dediğim belki de ilk yanlış anlama budur, biraz rezil bile olsam.