sonra bizim millet salak diyince ben suçlu oluyorum arkadaş! vallahi kafamız çalışmıyor. bildiğimiz tek şey akşama eve gidip sörvayvır izleyebilmek. o kapıları kitleyenkere ne diyim ya. şimdi bu adama, bu zihniyete kuantum fiziği anlatalım demiyoruz, diyemiyoruz bakın. çünkü bu çeyrek beyin zihniyet değil herhangi bir ilim-irfan öğrenmeyi şu hatadan bile ders çıkarmayacaktır/çıkaramayacaktır. muhakeme kabileyeti sıfır insanlarla her birimiz şans eseri yaşıyoruz canına yandığımın ülkesinde! vadesi o kadardır o çocukların! kaderdir! kısmettir!
yangın merdiveninin kilitli olması sadece o yurdun suçu değildir.
kızlar aman kaçmasın diyen zihniyettir. dışarıdan bir tehlikenin yurda girme ihtimalidir. sözde aşırı korumacı ebeveyn ve toplumun ve de ortaokul öğrencisi çocuklara zarar verebilecek insanların suçudur.
çoğu yurtta durum bu.. içeriden kolayca açılan dışarıya kapalı formatta alternatif yöntemler kullanmak yerine vur zinciri kafasındalar, tıpkı beyinlere vurdukları kilitler gibi.. olmaz olmaz bir kere olur.. ne yürek kalır ne yaşama arzusu.. yanar gencecik insanlar. sadece yurtlar özelinde değil, yaşamın her alanında bu tarikatlardan, iş bilmez insanlık bilmez onursuzlardan temizlik boynumuzun borcu.
Tıpkı devlet yurtlarında tacize, tecavüze, siddete uğramış akranları gibi, fecice can veren bu güzelim çocuklar da yakında unutulur. Cocugu korumasını bir yana bırakın, bu ülkede "çoçuğun tecavuzcusune rızasını" arayan kanun dahi konuşulabiliyor. Çünkü devlet iyi biliyor, yoksulluk ve caresizlik icindeki insanlarin rizasi olmaz; sadece kabullenişi olur. Hic bir sey yapamiyorsaniz işe çocuklarınızı baskalarinin gözetiminden uzak tutarak başlayın. Baba ocağında, ana kucağında bir lokma ekmek verin ama kesinlikle baska bir yere emanet etmeyin. Ve yine bizler, hepimiz suçluyuz, hepimiz kör ve sağır... Yandı ciğerimiz, çöktü yine kara bir örtü gibi ülkemize cocuklarımızın ahı.