-maddi ve manevi zarara yol açan,dikkatsizlik,ihmal,düşmanlık nedenleriyle ortaya çıkan
büyük ateş.
-çok fazla bağlı olma,yanık olma,sevme,arzulama,sevda.
-ilgili kişi için (bkz: itfaiyeci)
yanmanın kontrol dışında gerçekleşmesi olarak tanımlanabilir. 4 tane yangın çeşidi vardır.
a sınıfı yangınlar: normal olarak kor şeklinde yanan genellikle organik yapıdaki katı madde yangınları
b sınıfı: sıvı veya sıvlaşabilen katı madde yangınları
c sınıfı: gaz yangınları
d sınıfı: metal yangınları
dışarı çıkıyorsanız dikkat!çiçeklerle karşılaşmayın
ya da koklamayın onları,iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla
ya da düşünmeyin hiç,ben bakın öyle yapıyorum
neden diyeceksiniz,insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler
güneşe benzetiyorlar adamı,masaya vurmuş koyun bulutlarına
pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım
beni seviyorsanız dikkat!köşe başındaki camcıya sorun
o ne derse doğrudur,dalga geçmeyin adamla
üstelik beni sevmek haşlanmış pirinçleri beyazlatır
günaydın!
sabahlarınız gibidir beni sevmek,horuzun renkleri gibidir
beni sevdiniz mi yangındır artık parmaklarınız
sizi görmüyor muyum dikkat!trenlere çikolata yediriyorum
bunu her zaman yapıyorum,akılla oynamak yani
öyle trenler var ki insanı şımartıyor
çıkıp kuruluyorum pencere yanına gel keyfim gel
gidip duruyorum böylece,adımı bileceksiniz çok ülkeli adam
üstelik daha kalkma saati gelmeden trenlerin.
sokağa dökülüyorsam dikkat!bu da doğrudur oldukça
bir kanunu vardır belki,ya su içmişimdir ya da yıkamışımdır yüzümü
olmıyacak şey mi niye bakmayayım denizlere
en akıllı tarafımdır balıkla deniz tutmak.
bir cümle tuhafsa dikkat!pek tuhaftır insanın tırnak çıkardığı
sonra da boyadığı,ne demeli sonra da kestiği
korkum yok ben güpegündüz rakılar boğazlıyorum
gözlerimi batırıyorum ıstakozlara
oh ne güzel şişenin de bir anlamı oluyor böylece
kim konuşuyor ben konuşmuyorum.
bir gün çok yürürseniz dikkat!sinekler şehirde kalıyor
bütün taşıtlar paslanıyor ayrıca
pencereli yıldız,misafirli oda,bol bol öttürüyorsunuz onları
çünkü kırlara çıkıyorsunuz,şemsiyenizi bırakın ayıp
bana parmağınızdaki çiçekleri gösterin.
bir yere kapanıyorsanız dikkat!yanınızda olsun elleriniz
kim ne der bakındı işte durmadan ellerinize
dünyayı dolaşan damarlar içinde
en kemikli taraflarıyla zencileri döversiniz
en kirli yerleriyle çat kapı fakir mahalleleri
ayıptır yani insan elini temiz tutmalı biraz.
bir gün ölümü beğenmeyecekseniz dikkat!ölmeyin kolayla
kadınlara sarkıntılık edin,hoşa giden bardaklar satın alın
ya da bir aptalın yalnızlığını seçin,çiçek sulamakla olsun bu
tıkır da tıkır işleyen apartmanlar vardır ya,sakın ha
ya da her sabah
göğe bir yüz metre kollarınızla.
Bir gemi kalkar fırtınalı limandan
ümidin rüzgarıyla şişer yelkenleri
dalgalara karşı rotası sevda koyu
inançla ufka bakar içindeki serdümen
iki mavi arasında aranır ülkesini
not düşer defterine olası yangınlardan
Bir genç kız küpeştede saçlarını tarar
altın üçgenler oynaşır alnında
dalgın bakışlarıyla kucaklar serdümeni
göğsü deniz gibi iner kalkar
sevda körfezini düşünür o da
yükselirken uzaklarda sirenlerin sesleri
Serin bir eylül gecesi su aldı gemi
küpeştesinde pürtelaş yolcular şaşkın
beklenen yangın başlamıştır artık
mavisi görünmüyor alevlerden gökyüzünün
kız yanaşıyor serdümene
fısıldıyor kulağına aşkla;
ne senin
ne denizin hatası
su alması geminin
çeyiz diye sakladığım
aşkımla sağalt yaranı
üzülme denizde yitirilen yolculara
şimdi demir çekerler haddeden
yarını olmayan kör demirciler
üzülme
gökyüzünü ve denizi hapsedemezler
Sakalları yosun tutmuş bir adam
gençliğini arıyor yitik kentlerde
karşılaştığı her yüz biraz kendisinin
aynı soruyu soruyorlar birbirlerine;
güz günü açan güller miyiz
zamansız demir alan yelkenliler mi?
gökyüzünde bulut olup
karışmadan yangınlara
varılabilir mi o ülkeye?
Camları tıkırdatan rüzgar kırıyor düşlerimi
irkilerek uyanıyorum kan uykulardan
kulaklarım kirişte
zincirleme içiyorum sigarayı gece boyunca
sesini dinliyorum içimdeki tufanın. **
gece siyah, yol siyah,
ev beyaz, bembeyaz,
fener sarı!
siyah, beyaz, sarı!
yolda gezen gecenin
kör gözlerinde kara gözlükleri var...
geniş kanatları kar
martılar
oturmuşlar evin damına.
beyaz ev benziyor bir şimal akşamına!..
fenerin dört camına
dört hastanın dayanmış alınları!..
fener sarı.
ev beyaz.
gece siyah.
a....h!
<<siyah gece,
beyaz kar...
rüzgâr..
rüzgâr!>>
camlar kırıldı!
hastaların sapsarı alınları kıpkızıldı!..
kıpkızıldı kan içinde!
bir an içinde:
gece kızıl, yer kızıl
ev kızıl, fener kızıl
kızıl, kızıl, kızıl!...
bu lir çalış, bu cıvıltı, bu bakış,
seni bir gün tutuşturur, kül eder.
bakarsın ki ateş bacayı sarmış,
şaşarsın: nerede, ne zaman, nasıl?
iş işten geçtikten sonra anlarsın.
kimyasal bir olaydır. alev çıkmasına gerek yoktur. 3 unsurun bir araya gelmesi ile oluşur. bu üç unsurdan biri bile olmasa, yangın söner. biz buna yangın üçgeni deriz.
1.oksijen: açıkhava'da yaklaşık %21 oranında bulunur. %10un altına düşerse yanma olmaz.
2.yanacak madde: katı, sıvı, gaz halde bulunabilir.
3.yanma ısısı: her maddenin bir yanma sıcaklığı vardır. bu ısıya ulaşam madde yanar.
a sınıfı yangın: odun, kömür, kağıt vs(genelde bina yangınları)
soğutularak, boğularak söndürülür. en etkili yöntem sudur. co2, köpük, dry powder da etkili olabilir.
b sınıfı yangın: akaryakıt yangını(sıvı). kesinlike su kullanılmaz. aksi halde durum daha da kötüleşir. co2 kullanacak kadar da yaklaşamayacağımız için en etkili söndürme tekniği köpükdür.
c sınıfı yangın: gaz yangınları. söndürmenin en ektili yöntemi, yangın üçgeninden yanıcı maddeyi ortadan kaldırmaktır. vana, anahtar vs gibi hat kesilir. co2 ile müdehale edilir.
d sınfı yangın: metal yangınları: halon gazı en etkili müdehaledir aslında. fakat bu gazın kullanımı yasaklanmıştır. sıcaklık su ile düşürlmeye çalışılır.
e sınıfı yangın: elektrik yangınları: elektrik devresinden çıkan yangına en kaliteli bir ciçimde co2 ile müdehale edilir. su kullanılmaması iyidir. dry powder ise zarar verebilir.
find it (yerini bul, sebebini gözlemle) isolite it (güvenlik önlemlerini al) report it (yetkililere haber ver) extinchaust it (söndürebiliyorsan, söndür)
bir balıkçı çocuğunun öyküsünü konu alan, 1956 yapımı, siyah beyaz türk filmi. yönetmen baki çallıoğlu, senaryo behlül dal, oyuncu kadrosu gülistan güzey, neriman köksal, eşref kolçak, ahmet tarık tekçe, atıf kaptan, ayten güvenç, ferhan tanseli, ihsan aşkın, danyal topatan bulunmaktadır.
Yangın üç unsurun birlikte olmasıyla oluşur. Yangın için evlerimizde kesinlikle yangın tüpü gibi şeyler bulundurmalıyız. Eğer almadıysanız http://www.intekendustriyel.com/ sayfasını ziyaret edip almalısınız.
Bugün sahip olduğum Edip cansever'in "yerçekimli karanfil" kitabındaki en beğendiğim şiiri;
Dışarı çıkıyorsanız dikkat! çiçeklerle karşılaşmayın
Ya da koklamayın onları, iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla
Ya da düşünmeyin hiç, ben bakın öyle yapıyorum
Neden diyeceksiniz, insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler
Güneşe benzetiyorlar adamı, masaya vurmuş koyun bulutlarına
Pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım..
Beni seviyorsanız dikkat! köşe başındaki camcıya sorun
O ne derse doğrudur, dalga geçmeyin adamla
Üstelik beni sevmek haşlanmış pirinçleri beyazlatır
Günaydın!
Sabahlarınız gibidir beni sevmek, horuzun renkleri gibidir
Beni sevdiniz mi yangındır artık parmaklarınız
Sizi görmüyor muyum dikkat! trenlere çikolata yediriyorum
Bunu her zaman yapıyorum, akılla oynamak yani
Öyle trenler var ki insani şımartıyor;
Çıkıp kuruluyorum pencere yanına gel keyfim gel
Gidip duruyorum böylece, adımı bileceksiniz; çok ülkeli adam
Üstelik daha kalkma saati gelmeden trenlerin..
Sokağa dökülüyorsam dikkat! bu da doğrudur oldukça
Bir kanunu vardır belki, ya su içmişimdir ya da yıkamışımdır yüzümü
Ya su kovalarına bakmışımdır çok çok
Olmayacak şey mi? niye bakmayayım denizlere
En akıllı tarafımdır balıkla deniz tutmak.
Bir cümle tuhafsa dikkat! pek tuhaftır insanın tırnak çıkardığı
Sonra da boyadığı, ne demeli sonra da kestiği
Korkum yok ben güpegündüz rakılar boğazlıyorum
Gözlerimi batırıyorum ıstakozlara
Oh ne güzle şişenin de bir anlamı oluyor böylece
Kim konuşuyor ben konuşmuyorum.
Bir gün çok yürürseniz dikkat! sinekler şehirde kalıyor
Bütün taşıtlar paslanıyor ayrıca
Pencereli yıldız, misafirli oda, bol bol öttürüyorsunuz onları
Çünkü kırlara çıkıyorsunuz, şemsiyenizi bırakın ayıp
Bana parmağınızdaki çiçekleri gösterin.
Bir yere kapanıyorsanız dikkat! yanınızda olsun elleriniz
Kim ne der? bakındı işte durmadan ellerinize
Dünyayı dolaşan damarlar içinde
En kemikli taraflarıyla zencileri döversiniz
En kirli yerleriyle çat kapı fakir mahalleleri
Ayıptır yani insan elini temiz tutmalı biraz.
Bir gün ölümü beğenmeyecekseniz dikkat! ölmeyin kolayla
Kadınlara sarkıntılık edin, hoşa giden bardaklar satın alın
Ya da bir aptalın yalnızlığını seçin, çiçek sulamakla olsun bu
Tıkır da tıkır işleyen apartmanlar vardır ya, sakin ha!
Ya da her sabah
Göğe bir yüz metre kollarınızla..