Elimize sıcak bir şey temas ettiğinde canımız yanar. Bu bir ütü, bir çaydanlık olabiliyor bazen. Bugün adana'da öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 öğrenci yaşamını yitirdi. Önce çığlıklar, sonra sessizce teslim oldular ateşe. Soma'da öldük, ermenek'te öldük, Şirvan'da öldük, trafikte ölüyoruz, iş kazalarında ölüyoruz. Ölüyoruz ey halkım unutma bizi.
en acı çektirici olduğu düşünülen ölüm şekli. tahminimce sinirler tamamen yanana kadar veya boğularak ölene kadar acı çektirir. çok fenadır. tabii yanmak ve ölmemek de kötüdür en az yanarak ölmek kadar.
Kuzenimin kızı trafik kazasında yanarak hayatını kaybetti. Tüm dünyanın yanarak ölmesine inanır, yine de onun öleceğine inanmazdım. Hala öldüğüne inanmak çok zor geliyor. Geçen rüyamda kendisini gördüm. Arkadaşım ‘Sen ölmemiş miydin?’ deyince ‘öldüm ama orada canım çok sıkıldı. Geri geldim’ dedi. Rüya olduğunu bilmesem inanırdım o sözüne. Gerçekten ölmüş olmasaydı kesin ‘canım sıkıldı’ der çıkar gelirdi.
Acı çekerek ölmenin her türlüsü kötüdür ama dar havasız bir yerde kapalı/havasız kalarak boğularak ölmek uzun vadede gerçekleştiği için havasızlıktan ölmek kadar feci değildir herhalde diye düşünmüşümdür hep.
11 eylülde bazı insanlar ikiz kulelerden kendilerini atarak parçalanarak ölmeyi, yanarken ölmeye tercih ettiler. Allah kimseyi öyle bir ikilemde bırakmasın. Çok korkunç.
ne yazık ki fransız kahraman jeanne d'arc' ın yaşadığı ölüm şekli. bir de protesto amacıyla budist bir rahip kendini yakmış hatta fotoğrafı bayağı yerde yayınlanmıştı.