küresel ekonomi konusunda en ufak bir fikrin olsa türkiye'nin bir nato üyesi ve abd'nin ortadoğu'daki en önemli müttefiki olduğunu bilir, otu boku da küresel güçlere, dış mihraklara, yok efendim soros'lara bilmem kimlere bağlamazdın. ayrıca türkiye ab'den ne kadar uzaklaşırsa ekonomik olarak o kadar sıkıntıya girer. çünkü abd ve batı, türkiye'ye bu süreçte çok önemli bir rol verdi. türkiye'yi batılılaştırıp, model göstererek bütün ortadoğu'yu dizayn edecekti, senin başbakanın bu projenin eşbaşkanı olduğunu kendi ağzıyla söyledi. türkiye ekonomisinin akp iktidarında büyümesinin nedeni de budur. türkiye batıdan uzaklaşırsa, bütün yabancı sermaye çekilir. ekonomi de geldiği gibi gider. yani kısacası bu malum "dış mihraklar"ın en önemli piyonu senin başbakanındır. ırak'a işgale giden amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dua eden senin başbakanındır. israil'e yaranmak için yahudi cesaret madalyası alan kişi de senin başbakanındır. bugün eğer bu dış mihraklar bazı projelerinin tutmaması nedeniyle senin başbakanını postalamak istiyorsa buna neden direniyorsun. bugün postalayamazlarsa yarın sermayeyi çekerler, ülke ekonomik krize girer ondan sonra yanında hiçkimse kalmaz zaten. ülkede üretime dayalı hiçbir şey yok çünkü. o çok güvendiğin ekonominin 5 dakika sonra çöküp çökmeyeceğinden emin değil kimse.
ikincisi iran türkiye'nin müttefiki falan değil. doğalgaz ve petrol konusunda anlaşması var sadece türkiye ile iran'ın. çıkarlar dışında hiçbir şey yok yani ortada. ne iran türkiye'ye güvenir, ne de türkiye iran'a. mesele iran'a uygulanan ambargonun delinmesi falan da değil. ambargoyu delmek için reza'ya da ihtiyaç yok zaten. avrupa ülkeleri yıllardır ambargoyu normal yollardan deliyorlar. biz reza'nın bakanlara verdiği rüşvetlerle ilgileniyoruz daha çok. egemen bağış'a çikolata kutusunda yolladığı paralarla, zafer çağlayan'a hediye ettiği 700 bin liralık saatle ilgileniyoruz. içişleri bakanının, bu malum arkadaşın önüne ne amaçla yattığıyla ilgileniyoruz. bunlar senin gözünde normal şeyler mi? bir ülkenin başbakanının evinde "yer kaplayacak kadar" paranın olması normal mi? her boka da bir kılıf bulmaya çalışmayın.
üçüncüsü bir hırsızlık olduğunun farkında olup ona rağmen savunuyorsan o zaman dinden imandan bahsetmeyeceksin. geçen bir münafık çıkmış, "tapelere inanmak haramdır" diyor. bu cümle bir müslümanın zoruna gitmiyorsa imanını sorgulamak zorundadır. kimse kusura bakmasın. islam böyle bir din değil. yarın öbür gün bu hırsızlıklar tamamen meydana çıkınca ülkede kimsenin kimseye güveni kalmayacak. ortalık tamamen çakallara kalacak. kimin müslüman, kimin münafık olduğunu ayırt edemeyecek duruma geleceğiz. eğer bunların farkında olmasaydım senin yaptığını yapar, ölümüne akp'yi savunurdum. ama hırsızlık yaptıklarını bile bile savunmanın gerçekten bir amacı yok. komik duruma düşüyorsun. aç gözünü de neyi savunduğuna bak. madem çaldıklarını biliyorsun, o zaman neden savunuyorsun birader? psikopat mısın ya?
muhafazakar akp'li yazar. yalnız kendisi de emsalleri gibi abd karşıtlığı üzerinden siyaset yapıyor ama içinde bulunduğu oluşumu ne abd'den ne de israil'den soyutlayabilir. bu böyle geldi böyle gider paşam.
zeka sorunu olan yazar, bunu ben demiyorum. -874 karma puanı karşılığı olan sözlük tanımlaması budur. gönül rahatlığıyla yazara diyorum ki ; sen dingilin tekisin !
bugün şöyle: (bkz: #24957965) bir entrisine denk geldiğim yazar. "içtüzüklerden, anayasanın en kıyıda köşede kalmış maddelerinden..." anayasanın kıyıda köşede kalmış maddeleri ne lan? galiba bu insanlar anayasayı böyle 20-30 ciltlik, her biri 1000 küsür sayfalık bir şey sanıyorlar.
al kardeşim sana anayasa: http://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf iki gün çalışsan her maddesini ezberlersin bunun. ayrıca anayasanın kıyıda köşede kalmış maddelerinden medet ummak nedir? ulan anayasa dediğin şey adı üstünde yasaların temeli, anayasa. anayasadan medet ummayacaksın da neyden umacaksın? kanunlara, anayasaya, daha en başta uyması gerekenlerin uymayıp bir de onları çiğnemeleri ne demek biliyor musun sen? yarın bir gün senin en temel anayasal haklarını elinden çalsalar mesela, o zaman da bu kadar rahat davranabilecek misin acaba?
hani buraya yazıyorum ama yazar arkadaşla herhangi bir husumetim falan yok. başka bir entrisine de bakmadım. ancak yazdığı şey o kadar hatalı ve o kadar tehlikeli ki, daha da kötüsü o kadar yaygın ki, burada yazayım istedim.
arkadaşım, istediğin partiye destek ver, istemediğin partiyi yerin dibine sok. hiç önemli değil. ancak cehalet kötü bir şey. hele de cahil cesaretiyle yapılan işler, hem şahıslara, hem topluma zarar verir. anayasa, yasalar, meclis iç tüzüğü... bunlar öyle hafife alınabilecek şeyler değil. siyaset ayrı, hukuk ayrı. siyasette şahsi yorumlarınızı yaparsınız, kendi görüşüdür der geçeriz. ancak hukukta kusura bakmayın da, şahsi fikirlerinizin, yorumlarınızın bir çöp kadar değeri yoktur. yasa ne diyorsa odur aslolan. hele hele anayasayı ihlal etmek, halkın bütün kanuni haklarının, devletin kurallarının ihlal edilmesi, edilebilmesi, hukukun ve dolayısıyla milli iradenin, milletin haklarının ve onurunun ayaklar altına alınması demektir. bugün muhalefetin yasal haklarını çiğneyen, emin ol yarın bir gün senin yasal haklarını da çatır çutur çiğneyebilir bir kalemde. ve hukuka aykırı bir yönetim, isterse halkın yüzde yüz desteğini alsın, meşru değildir. basit bir şey değil bu. umarım anlatabilmişimdir.
(#25068963) Eline sağlık yazarı, bundan güzel anlatılamazdı. Artık bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir hesabı böyle bir entry mi girdi yoksa genel bakış açısını şu ana kadar yansıtamıyor muydu da yanlış mı anlaşılıyordu onu zaman gösterecek.
Nick altına olumsuz entry girdiğinizde milattan önce girdiğiniz genel geçer konulu entrylerin 3 saat içinde eksilenmeye başlaması gibi bir yan etkiye sahip yazar*, inşaatı sanayi devrimine sokup(imkansız olanı başarmak) birde bunun üstünden işçi ölümlerini meşrulaştırmaya çalışmıştır, bu yazarın mantığına göre düşünürsek sanayi devrimini ingilizler değil mısırlılar başlatmış oluyor bu arada.
Losingin dibine vuran yazar, sen işçi ölümlerini saçma salak şeylerle meşrulaştırmaya çalışırsan sana bu lafları dışarıda da ederler, madem öyle sende git işçi yakınlarına çocuklarınız 'sanayi devrimi şehidi' de** bak bakalım ne oluyor? millete demokrasinin abc sini öğreteceğine temel mantık yürütme tekniklerini falan öğren de seri üretimin hiçbir şekilde temeline oturamayacağı sektörleri sanayi devrimi gibi zırvalarla aklamaya çalışma, piramitlerde de binlerce insan çalışıyordu gökdelenlerde de binlerce insan çalışıyor sanki sanayi devriminden sonra robotlar yaptı o binaları amk.
rusya bile sanayi toplumu sayilmaz mi? dünyanin ilk traktörlerini, uydularini hatta ilk video simulasyonları felan hepsi ordan gelme, yapma hocam gözünü sevim, adamlar savaş ucaklarini savaş tanklarini hepsini kendi üretiyor. türkiye bunlari yapiyor mu?
