kafası çalışmayan ve beyinsiz olan insanların bilgisini ve ufkunu kıskandığı kafası zehir gibi çalışan bilim adamı. fikirlerin uyuşmayabilir , ters olsa bile bir şeyler öğrenmeye çalışmıyorda hakaret ediyorsan zırcahil bir embesilsin demektir.
işin kötü yanı bu profesörüm falan diye geçiniyor yazık. delinin teki. kadir mısıroğlu'ndan farkı yok. kitaplarındaki tarih kırıntıları da tamamen zırva. bu konuda turgut özakman bunun eline çok güzel vermiştir.
Yahudi Avcısı olarak tanınmak isteyen yahudi propagandacısı.
Gençlere hitap ettiği ve gizli çekim olan bu videosunu gördükten sonra kesin kararım budur. https://m.youtube.com/watch?v=J_BXUnjh_is
ülkemizdeki aydın despotizmine iyi bir örnek olan kişi. gerçi son dönemde etkisi azalmıştır. iyi de olmuştur. eleştirdiği insanların eserlerini ya okumamış ya da çok üstünkörü bir şekilde okumuş olduğundan eleştiri türüne -en azından benim gözümde- zerre katkıda bulunmamıştır. okuyucu kitlesinin genellikle lise son yahut üniversite birinci sınıf öğrencisi olduğunu özellikle belirtmesine rağmen hemen her defa bir yargısını ortaya koyarken araya latince, ingilizce olmadı fransızca sözcükler serpiştirir. çıkarımlarını yaparken tezat ifadeler kullanarak cümlelerinin manasını muallakta bırakır. aynı kavramı bir kaç farklı kavram yerine kullanabilecek kadar özensiz yazar. fakat beni en çok üzen Küfür Romanları'nda Latife Tekin'i yerin dibine sokan ifadelere yer vermesidir. küfür roman"ları" dediğine bakmayınız, kitabın yüzde sekseni Latife Tekin'e eleştiridir. sayın yalçın küçük beyefendi, ülkemizde aydın bulunmadığını da söyler, ki bu konuda biraz hak verebilirim. sonra bakarsınız aydını neredeyse sosyalist militan gibi tanımlıyor ve eğer gerçekten dikkat ederseniz kendisi de bu tanıma uymuyor. düşünsel anlamda nekrofiliya almış başını gitmiş beyefendide. celbedilmiş toplumsal afazi zaten devrede. kısaca uzak durulması gerektiğini düşündüğüm bir insan.
kitaplarinda kullandigi ubersikimsonik uslup dikkatimi cekmisti yillarca. sizofrenik cumle yapilari, son derece orjinal sozcuk dizilisleri hep sasirtti beni. delileri hep sevmisimdir. severim boyle aykiri tipleri. normale gicigim son zamanlarda. lan bir gun youtube da bunun apoyla kankis tontis videosunu gordum. ossaat sogudum. ha basit bir sovenist milliyetci de degilim hani. o yuzden degil soguma sebebim. benim kizdigim su: bir zamanlar kürt hareketinin ideologu rolune soyunmus bir profesor nasil olur da sonradan kemalizm de hukum kilar veya kendini jewishfinder pozisyonuna sokar? adam tam bir yahudi avcisi ya. hipotezlerini desteklemek icin hic tanimadigi insanlari yaftalamaktan da imtina etmiyor. bizim lale bakisli ertugrul ozkok e takmis kafayi, ha bir de hurriyet gazetesine. israil devleti nin kurulusuyla hurriyet gazetesinin kurulusunun ayni yila denk gelmesini de anlamli buluyor ve habire teoriler uretiyor kafasinda. tamam uretsin karsi cikmiyorum. onlarin dogruluguna ya da yanlisligina karar verecek olan benim sonucta.
neyse. gizli tarih deyü bir kitabi var bu amcamin. orada bir yerde soyle bir sey yazmis, duran soyadi ibrani kokenli dolayisiyla bu soyadini tasiyanlar gizli yahudidir. ohha dedim o an. zira benim universitede bir kankam vardi soyadi duran. cocuk dogma buyume karamanli. hayatinda muhtemelen yahudi bile gormemistir. babasi puskevit fabrikasinda calisiyor anasi tarlada ekin biciyor garibim. birgun aradim onu dedim ki len pis yahudi neyi sakladin bizden yillardir? cocuk anlamadi ilk basta, dedim ki senin hakkinda soyle boyle diyorlar, onun anlayacagi dilde. topunun amk onlarin dedi. sasirmadim tabi. la bu ulkede yahudi olmak suc oglum sen bunu bilmiyor musun. la bu yahudiler size ne etti gardasim, hele hele ermenilik gurculuk en buyuk suc. dunya liderimiz buyurmadilar mi, benim hakkimda cok afedersiniz gurcu hatta daha da vahimi ermeni dediler diye? lan boyle cb nin oldugu bir ulkede bir tane tatli kacik profesor uc bes kisiyi yaftalamis cok mu amk. diyorum ve evet bitiriyorum. buradayiz.
Nöronlar arasındaki sağlıksız iletişimin nelere sebep olabileceğine dair tıp fakültelerinde örnek gösterilesi ilk beş dünyalıdan biridir.
cehape-ce'lilerin, kendilerini ara sıra fırçalayan ton ton amcasıdır.
halk tv'de yardırmıştır. rte ile karşı karşıya gelse dumur eder. ayrıca; ''recep tayyip erdoğan benim cumhurbaşkanım değil'' sözlerini söyleyerek ne kadar cesur olduğunu, henüz hapisten yeni çıkmasına rağmen göstermiştir.
1993 te matild manukyan vergi rekortmeni olduğu için "bu ülkede yaşanmaz" diyerek fransa'ya gitmiştir.
ayrıca; dönemin başbakanı tansu çiller'in mesut yılmaz ile istişare ettiği pkk örgütünün lideri olan malum kişinin infaz emrini veren tansu çiller'in ağzından duyan mesut yılmaz'ın bunu yalçın küçük'e söylediği ve bu istihbaratı pkk'ya bildirmiş kişidir. ve pkk bunu öğrenerek operasyona karşı hazırlıklı olmuştur. ve çok ciddi hazırlanan bir operasyona engel olmuş ve bu durum hala gün yüzüne adam akıllı çıkarılmamıştır.
mevcut anayasa ve düzene göre müebbet yemesi gereken kişidir. ama bu adam doğru düzgün içeride bile yatmadı.
kendisi çok saçma argümanlarla eleştiriliyor, yeriliyor. kitaplarından ve söylemlerinden yola çıkacak olursam, kendisi türkiye nüfusunun %80 ini aşar. meseleleri bu denli ince işleyen bir insan daha tanımadım. ismail beşikçi'den sonra. benim kendisine hayran olduğum konulara değinmeden önce şunu da belirtmek isterim; kendisini eleştirebilmek için, kendisine ve düşüncelerine düşman olabilmek için öncelikle o kişiyi tanımalı ve anlamalı, düşüncelerini empati yoluyla irdelemelisiniz.
iyi ya da kötü, içeride yatmak büyük meseledir. azımsanmayacak derecede. kendisi bu hususta şöyle söylüyor aforizmalar kitabında:
--spoiler--
insan doğasına en ters ilişkinin ne olduğu sorulursa, hapislik diye cevap veririm. hapse konmanın insan doğasına son derece ters geldiğine inanıyorum. bunun için de hapse konan bir insanın, vahşi bir hayvan veya kudurmuş bir kedi türünden neden duvarlara saldırmadığına şaşırıyorum. insan hapse konduğunda duvarları tırmalamalıdır; insanı böyle düşünüyorum. böyle olmuyor; uygarlık, bir yandan insanoğluna en güzel soruları sormayı öğretirken, diğer yandan da en insan tepkilerden arındırılıyor. terli oluyor ve ''güzel'' yatmak, erdem sayılıyor.
--spoiler--
--spoiler--
hücrede çok düşündüm. kitaplar devirdim. ışıksız ve kitapsız, hep kitaplar okudum. sorunların çözümüne yaklaştıkça taş duvara yumruk vurdum. parmaklarımı şakırdattım. beş gün tuvalete ve sorguya gitmek hariç beton zeminden hiç kalkmadım, zamanı düşündüm. ışığın hiç değişmediği bir mekanda zamını düşünmek harika ve çok zor. çareyi açlıkta buldum. ''inziva, kişiliğin öğretmenidir.'' diyor, Einstein. biz doğulular içindir. dervişlerimiz var. ancak ben, dervişlerimizden ayrı günde üç öğün polisin kuru ekmeğini reddetim. zabıt tuttular. beş günde sadece iki litre gazozlu portakal suyu içtim. altıncı günde duyuların bozgunundan kurtulur. aklın sistematik yenilgisi bulur. bir yola çıkarken tekrar dünyaya döndüm.
--spoiler--
işte o yüzden, sayın yalçın küçük bir daha içeriye girmemelidir. zira kendisinin en güçlü silahı kalemidir, beynidir. onu kaleminden mahrum etmemek gerek diyorum ve son eklememi yaparak uzaklaşıyorum buradan:
bir bölümümüzün hayvana, hamam böceğine ve bir bölümümüzün de tanrı'ya dönüştüğü bir türkiye'de yaşıyoruz. ne kötü!