onu bunu bilmem ama bu adam ölürken asla yalvarmayacaktır.
polat bilmem kaçıncı bölümde, bu herifi öldürürken bence hiç mi hiç zevk almayacak. eskiler bilir. nizamettin, kirve, akrep bekir ölürken nasıl yalvarıyorlardı. ama bu adam yalvarmaz arkadaş. bu adam ölürken bile, bi laf sokar adama.
işte ben bu adamı, ölümden korkmadığı için, yeri gelince ultra kibar, yeri gelince kahve ağzıyla konuştuğu için, ve ve tespih salladığı için seviyorum.
kurtlar vadisi pusu'nun polat ve memati'den sonraki en önemli karakteridir. yürüyen karizmadır. imana gelecektir zira altıncı bölümde camiye cuma namazı kılmaya gitmiştir.
bir drama metninde karakter değişimi için gösterilecek şahane örnektir. aktif kötülükten pasif kötülüğe, oradan pasif iyiliğe, ölmez de yaşarsa eğer artık aktif iyiliğe geçirir sevgili senaristlerimiz. polat'a biat edecektir hayırlısıyla.
bir ihtimal de olsa yaşadığını düşündüğümüz vadi karakteri. zira adaşı yalçın yıldız kafasına sıkacağı yerde, silahını ağzının içine sokarak ateş etmiş, mermi de yakın mesafeden ya boğazı, ya da yanağı delip geçmiştir. bu esnada bulut baygınlık geçirmiş, öldü sanılarak çöplüğe terk edilmiştir.
şimdi bu tezimizi destekleyen önemli bir etken de bulutun ihtiyarların adamı olduğunun ortaya çıkmış olması ve bu durumun tüm vadi izleyenlerinin kafasında bir sürü soru işareti bırakmasıdır. bu konuya bir açıklık getirilmesi için bulut yaşatılacaktır.
bulutun yaşadığına dair bir diğer düşüncem de ne kadar bu tip film seyrettiysem öldü denilerek çöplüğe kim atıldı ise yaşamasıdır. umarız bulut da bu akibete mazhar olan kahramanlardan biri olur...
memati'nin haberini aldıktan sonra muro vurmasaydı adam zaten kahrından ölecekti. ne sevgiymiş arkadaş. memati'nin yaşadığını duysaydı bari. ölmesi durumunda birkaç günlüğüne de olsa ona ithafen;
(bkz: yalçın bulut şeklinde olsun index)