Algıdır. Etrafında tek bir kişi bile olmayan insan eğer kendini bazı gruplara ait hissedyorsa (millet, din, cinsiyet, siyasi y da felsefi görüş, meslek grubu vb.) etrafında çok sayıda insan olup da kendini herhangi bir topluluğa ait hissetmeyen insandan daha az yalnız hissedebilir.
Bir de yalnızlığın nasıl algılandığı ile ilgili. Kişi yalnızlığı terkedilmişlik, reddedilmişlik olarak algılıyorsa yalnızlığının şiddeti daha fazla olacak ve giderilmesi daha zor olacaktır çünkü onun yalnızlığının geçmesi için aşırı miktarda kabullenilmeye ve onaylanmaya, ilgiye ihtiyacı vardır. Ama yalnızlık olumlu bir şey olarak algılanıyorsa zarar verici ve şiddetli bir şşey olarak değil, bir sükunet, özgürlük ortamı olarak algılanacak ve şikayet konusu olmayacaktır.
Kişinin kendine yetebilmesiyle de ilgilidir. Birey eğer başkalarına çok bağımlıysa yalnızlığının giderilmesi güçtür. O hemen hemen her hareketi için dışarıdan yönlendirme, onay ihtiyacı duyar. Bu yüzden yalnızlık, doyurulması imkansız ve sürekli bir karadeliktir. Kişi başka insanları takip etmeye, yönlendirilmeye ve onaya
ne kadar az ihtiyaç duyarsa, kendi hayatında ne kadar aktifse ve kendi hayatının ne kadar lideriyse yalnızlık o kadar az sorundur. Çünkü insanlarla birlikte olmanın işlevi hayatını, davranışlarını sürdürebilmek değildir.