taze ayrılık anıdır.
uzaklaşınca sevgili gözden...
güzel cümleler yerini "sen, ben"'e bıraktığı zamandır.
bilmektir, hiç gelmeyeceğini. acısını sessizce çekerken yürek, ses çıkarmamaktır, gözlerini kırpmaya korkmaktır, akmasın diye gözyaşları...
hani gözler herhangi bir yere bakmak ister, dişlerinizi sıkarsınız, ayaklarınız ya da elleriniz sürekli hareket etmektedir. daha yavaş nefes alıp verdiğiniz andır, yutkunup iç çekişinizdir...
ameliyathane önünde beklerken bitmek bilmeyen saatler boyunca bildiğiniz iki duayı ardı ardına okuyup, içerden her çıkan doktorun yüzüne bakarsınız. saatler sonra görevlinin biri içerdeki hastanın yakınını çağırır ve siz tek başınıza o ameliyat kapısına doğru yürürsünüz işte o an buz gibidir. yalnızlık tavan yapmış hatta yapayalnızlık çatısından su sızdırmış, rutubetle kabarmıştır artık.
hayatı film izler gibi uzaktan izlemeye baslamaktır. herşey boş, bütün yakınlar uzak gelir. ne yazıktır ki bunca yıllık hayatınızda hem size candan yakın hem de sizi anlayan birini bulamamıssınızdır. derdinizi anlatsanız anlayacak bir kişi yoktur. anlasılan yine yalnız basına dalınacaktır depresyonun derinliklerine.
hava güzeldir ve siz arkadaşlarınızla bugüzel havanın tadını çıkarmak istersiniz günlerdir dışarı çıkmamışsınızdır ,gülmemişsinizdir,konuşmayı sevdiğiniz insanlarla gözgöze gelmeyi özlemişsinizdir.telefona sarılırsınız enyakın bulduğunuz birkaç arkadaşınızı ararsınız.hepsinden ayrı cevab alırsınız erkek arkadaşımla dışardayım ,annemlerle ev gezmesindeyim falan gibi birsürü bahane.telefonu kapatırsınız.o güzel hava birden değişmiştir tadını çıkarmak istediğiniz güneş yalnızlığınız olmuştur.işte oan yalnızlığınızın tavan yaptığı andır.
dost muhabbetinde mevzudan kopup sadece duvarları gördüğün andır.. o an ne insanların şen kahkahaları ne de rakının burun sızlatan kokusu sizi kendinize getirebilir...
iki kişiden birinin gitmek istediği andır.sessiz kalınır.doğrularla yanlışlar yer değiştirir.gerçek yok olur düş peşinden gider.haklı olmak bile istemezsiniz.varlığınız şaşırır.siz siz de yok olur.kolunuzu koyacak yer bulunmaz.parmak uçları hissedilmez.
birine dokunmak isteyip ama arayabileceiğin ve gidebileceğin kimsenin olmadığının insanın kafasına dank ettiği en kısa zaman dilimi ve devamında kıvranılan saatler..