an itibariyle hala yaşadığım durumdur. bir elimde sigaram, diğerinde kahvem. arka fon da (bkz: stevie ray vaughan) amcamın soloları, önümde (bkz: nietzsche) kitapları, eee arada bir sözlük... yalnızlığın keyif verdiği anlar bu olsa gerek. değeri bilinmelidir. hayat curcunası devam ettiği sürece ele çok nadir geçecek ve kutsal sayılabilecek özel anlardandır.
güneş' i tene misafir etmek ya da ay' ın o muhteşem aydınlığının deniz' le dansını seyretmek isteği duyulan her an. yıldız kaydırmak ya da "bu benim işte" diye iç geçirmek sesli sessiz .. hayatta bocalanan anlarda hissedilen o yürek sıkışmalarında.. çaresiz kalınan tüm anlarda.. kısacası; iyi kötü ne varsa durup, oturup tek başına hayatın anlamaya çalışılan bir filmmişcesine tekrar tekrar izlemek istendiği her an. **
evde yanında iki birayla tv nin karşısına gecer izlemek istediğin bir filmi izlersin. yada kendinle konuşur uzun zamandır içinde kalanları dökersin. garip bir hüzün sarar alkol damarlarına daha çok girdikçe, seversin bu hüznü ve onunla keyiflenirsin keyiflendikçe içersin, içtikçe keyiflenirsin falan. bazen yalnızlık böyle keyifli anlar verir sana.
çoğunlukla efes şişeleriyle kanka olunduğu anlardır.
gereksiz kişilerin enteresan hal ve muhabbetlerinden uzakta, kendinle başbaşa olduğun anlardır bu anlar. yalnızlığın alışkanlık halinin dışına çıktığı anlardır ayrıca. duygusal bazda rutinin dışında çıkılan o an diliminde yalnızlık güzel şey be şeklinde kendini kandırabilirsin ve anlık sevinçler yaşarsın. işte o an yalnızlıktan keyif alırsın.
fazla sosyal olmamakla birlikte, birkac gun boyunca insanlarla cok icli disli olduysaniz, cok gezdiyseniz ve cok konustuysaniz; eve gelip kendinizi yataginiza attiginiz ve sadece, istediginiz kadar dusunebilme zamanina sahip oldugunuz andir.
mükemmel bir filmi tek başına, kahveni yudumlayarak izlemek. film o kadar güzeldirki kıskanır başkasına göstermek istemediğiniz için yalnız izlersiniz. yanlızlıktan falan değildir yani.