yalnızlığın kafaya dank etmesi

entry8 galeri0
    16777215.
  1. saatlerdir sozlukte oldugunun kafaya dank etmesiyle eszamanlidir.
    2 ...
  2. 0.
  3. butun gununu bilgisayarın basında gecirip bundan hiç kimsenin rahatsız olmaması, telefon kullanmakla kullanmamanın bir sey degistirmemesi, ve içilen sigara iki pakete cıktıgında "napıyosun, yeter cok ictin" diyecek kimsenin olmadıgında gerceklesen durum, ayrıca insanı kendini sorgulamaya tesvik eder, ama bir cıkıs noktası bulunamaz
    3 ...
  4. 1.
  5. evde başına bişey gelse, filmlerdeki gibi son dakka yetişecek birilerinin bulunmadığını bildiğinden, banyoda dikkatli adım atmak; ocağı, tüpü, ütüyü paranoyaklık derecesinde dönüp dönüp kontrol etmek; balıkların da ölüp terketmesin diye dua etmek; "nasıl olsa kimse gelmez" diye herşeyin küçük boyunu almaya alışmak gibi eylemlerin insan hayatını çıkmaza soktuğu andır... öyle zamanlarda "bir dönemdir, gelir-geçer" umudu taşımak, olası bir faciayı önlemek açısından yararlı olmaktadır... Yaşlı bir amcanın yaptığı gibi, çöp kutusunun yanına bitişip oturarak, çöpçüler kendisini de alsınlar diye beklemesi, ölümden sonra gelinebilecek son noktadır.
    0 ...
  6. 2.
  7. "ben aslında yalnız kalmayı seviyorum, hatta böyle daha mutluyum." cümlesini kurdurtacak durumdur.
    0 ...
  8. 3.
  9. 2 sap olarak gitiğiniz konserde sewdicekleri gorunce ahğğ deddirten durum
    0 ...
  10. 4.
  11. genellikle anormal ve abuk zamanlarda dank eder. böylesi makbuldür zaten. en yakın arkadaşınız evleniyorken, onun düğününde dank edebilir mesela. mutlu mutlu etrafa gülümserken birden tüm arkadaşlarınızın ya evli ya nişanlı hadi en kötü ihtimalle sevgilisiyle birlikte olduğunu idrak edersiniz. o yüzünüzdeki gülümseme birden derin düşüncelerin arasında boğulur gider. ya da evdesinizdir tüm gün çıkmazsınız da bir kişi merak etmez halinizi, yalnızsınızdır. kalabalıkların içinde bir anda çökebilir yalnızlık. etrafınızda onca kişi varken kimsenin hakiki olmadığını hissedebilirsiniz birden. buzdolabındaki nutellayı kapağı her açtığınızda sizin bıraktığınız seviyede buluyorsanız, kimse 'nerdesin, bugün ne yaptın, canın mı sıkkın' diye sormuyorsa mesela, ya da ne bileyim en basitinden bilmem kaç yaşındaki dedenizle ninenize baktığınızda onların bile yalnız olmadığını görüp, 'acaba ben yalnız mı öleceğim?' diyorsanız, tüm eşyalar sizin bıraktığınız yerdeyse ve kimse dağınıklığınızdan şikayetçi olmuyorsa yalnızlığınızı fark edebilirsiniz.. bilemedim, çok abuk anlarda gelebilir bu haleti ruhiye. . gecenin bir yarısı bir entry girerken bile hala çalmayan telfonunuza gidince gözünüz, işte böyle çok abuk anlarda dank edebilir..
    7 ...
  12. 5.
  13. gerçekten yalnızken başa gelen olaysa çok da sorun değildir, hani "zaten yalnız geldik yalnız gidiyoruz mantığı", tüm çevreye bu felsefe yayılır ve en fazla "filozof kesildin başımıza" tepkisi ile karşılaşılır.
    olay biriyle beraber olduğunuz toplum tarafından bilinirken cereyan etmişse vay hàlinize...
    gerçekleri asıl hissettiğiniz andır, gerçekten de yalnız olduğunuzun farkına ancak biriyle beraberken varabilirsiniz; ama bunun normal karşılanması beklenemez ve bu yüzden de genelde içte tutularak unutulmaya çalışılır, ya da bir anda alınmış bir kararla karşınızdakine "hadi sana eyvallah, ben yalnız geldim yalnız gidiyorum" demenize sebep olur ki bu çok acıdır, çok acıtır. neden bu kadar melankoli? özümdendir, yadırgamayın.
    *****
    aldım ben bu kararı, evet hem de yalnızlığım kafama dank ettiği için, iki açıdan anlatacağım;
    birincisi, onunla olduğum hàlde yalnız hissediyorsam gerçekten yalnızımdır.
    ikincisiyse -ki bunu düşündüğümüzde devamında düşüne düşüne neden varım gibi benim görüşüme tamamen ters bir soruya da varabiliriz- yalnız geldim, o zaman yalnız yürüyeyim...
    * sana da gerek yok sen de anlamazsın beni, yalnzılık benim kaderim, olmam gereken, bunu sonuna kadar yaşamaya karar verdim...
    * *
    8 ...
  14. 6.
  15. masaya oturup yalnız yemek yenilen an.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük