zor bi durumdur. insana sahip oldukalrının değerini ve gercek dostlarını gösterir, kendinle konusmayıi kendini dinlemeyi öğrenirsin, hiçbir zaman anlayamadığın kedisine veya köpeğine cocuğuymus gibi bağlanan insanları cok iyi anlarsın ve sırf birilerile konusmak için olmadık nedenler üretirsin, ya da olmadık kişilerle arkadas bile olabilrisin sırf o anki yalnızlığını tek basına yasamamak için...
insanın tek başına neler yapabilceğini öğrenmesidir, bardağın dolu tarafından bakarsak, insan içindeki cevheri keşfedebilr. boş tarafdan bakarsak eğer gitgide kötürümde olabilir tabi..
kesinlikle kendi kendine mutlu olabilmektir.
bekleme kimseyi,
gelmeyecek.
önce giden birileri olmalı,
dönebilmesi için.
var olmayanı beklemek ise
yalnızlık...
Aslında kendi kendime daha mutlu olduğumu öğretti.
Toplumun sahte ve yapmacık kuralalrının ne kadar saçma olduğunu...
Git gide daha samimi gelir karanlık odam, sessiz ve huzurlu.
Her geçen gün daha da iyi anlarım gerçek benliğimi.
Çoğu kişi bunu anlayamaz, anlamalarını da beklemiyorum zaten.
(bkz: Bilinçli asosyallik)
inanılmaz bir hayal gücü kazandırır. boş vaktiniz çok olduğundan hayattaki bir çok soruya kendiniz cevap bulabilirsiniz. istediğiniz konularda araştırma yapar engelsiz olursunuz. kendi kendinize yetersiniz. ayrıca yalnız bir insanın topluluğa uyum sağlaması, topluluktan kopan bir insanın yalnızlığa alışmasından çok daha kolaydır. lakin yalnızken çok değişken olursunuz. insanın kendini ne tarafa yönlendireceğine çok dikkat etmesi gerekiyor. kendinizi alkole ona buna da verirsiniz yada kendiniz için güzel şeyler yaparsınız...
telefon numaralarını, adresleri unutmaktır, unutmayı öğretir.
çorabının tekinin nerede olduğunu unutmaktır diğer tekinizin nerde olduğunu unutmak gibi.
yalnızık insana bir bilgisayarı arkadaş, klavyeyi söz zannetmeyi öğretir.