mecburi bi yalnızlık mı yoksa kişinin kendisini çevresinden soyutlayarak bilinçli bir seçim olarak yalnızlık mı? öncelikle bu ayırtedilmeli.
terk edilmiş olmak yada insan ilişkilerinde başarısızlık sonucunda mecburi olarak yalnız kalan kişi ,yalnızlığın acı tarafıyla yüzleşir.kişinin beraber oturup, konuşabileceği , gülebileceği ,ağlayabileceği , duygularını paylaşabileceği birinin olamayışı, kişiyi derin bir depresyona sokabilir.
halbuki kişinin, kendi iradesi ile kendisini çevresinden soyutlayarak ,yalnızlığa yöneldiyse , kendi varlığını arayışa çıkmış demektir. bu tarz kişiler ,zamanında çok sayıda arkadaşa sahip olan ve arkadaş bulmaktan zorluk çekmeyen kişilerdir.genellikle çevrelerindeki yavanlıktan sıkılıp başkalarını algılarında, başkalarının istediği gibi bi hayatı yaşamaktansa , kendi varlığını sorgulamak için kendilerini toplumdan geri çeken kişilerdir.bu tarz bi yalnızlık kişiyi ,düşünsel manada doyuma ulaştırabilir.
aldığı nefesin farkına varmasına ,algılayarak yaşamasına vesile olabilir.
kendini mutlu etmeyi öğrenmektir. bazı insanların hep arkadaşı oluyor, milletin bebeklik arkadaşı var ama benim yok, ne yapayım şimdi? üzülüp ağlayayım mı şu yaşımda? yalnızlık için üzülmeyi küçük yaşlarda bıraktım ben, canım annem sağolsun her zaman destekledi beni. bazı zamanlar babam da onun yanında yoktu, kimi zaman oldu ben de olamadım. her birimiz türkiyenin bir ucunda, topu topu dört kişilik ailenin üç farklı yerde yaşadığı oldu ama asla yıkılmadık hiç birimiz. bana "istediğimiz her zaman olamaz" dedi, çocukken bile aç gözlü olmadım belki o yüzden. peki buaciz gibi yalnızlığa üzülmek neden? çoğu zaman yaradana isyandan başka bir şey değil. "benim çok arkadaşım var" şeklinde reklam yapanlardan hep nefret etmiştim, ama artık daha çok ediyorum. senin ilk yanlışında seni çizen arkadaş bana hiç lazım değil, kim olursa olsun. en çaresiz anında, kendi çırpınırken arkadaşına da dua edenler lazım mesela bana ki yanımdalar.
zamanın değersizleştiğini hissedersiniz. einstein dersiniz görelilik dersiniz.
sonra bi sigara yakarsınız. derin bir nefes çekip, içinizden mırıldanırsız.
bu kadar insan yalnızken, bi bu kadar insanda yalnızsa, ben niye hala yalnızım lan.
velhasıl kelam yalnızlık insana, yalnız değilken geçirdiği zamanın önemini hatırlatır. ve özellikle içinde bulunduğu 'anı' yaşama alışkanlığını kazandırır.