yalnızların arayıp da bulamadığ yahut kendilerini tatmin için buldukları yandır. hatta sağ yanı gibi soğuk bir espriyle cevaplanması dahi haksızlık olmaz.
kimseye bağımlı olmamaktır. insan bazen evde oturmak istemesine rağmen arkadaşı/sevgilisi istedi diye dışarı çıkmak zorunda kalıyor. yani sürekli birilerinin verdiği kararlara bağımlı olarak yaşamak zorunda kalıyor. ama tabii ki baskın olup kendi kararlarını başkalarına kabul ettirebilirsiniz. yine de her zaman doğru olan bu olmayabilir. zira arkadaşı/sevgiliyi kırabilir bu türden davranışlar.
"dünyanın en güzel duygularından birisidir.
bir diğeri ise aşktır zaten bunlar aynı mevkinin oyunucusudur.
tek dertleri birbirlerini kesmektir.
hangisi giderse diğeri onun yerine gelmektedir.
kaliteli bir şarap gibidir.
bekledikçe yalnız halde daha bir güzelleşir tadı...
bu yüzden yalnız kalanlar kendilerine ucuz şarap muamelesi yapıp hemen bir sprite aramaya kalkışmasın, bekleyin...
o güzel aromayı tadın...
aldığın nefese dost olmayı öğrendiğin durumdur.
kurtulduğuna kimi zaman teşekkür eder, kimi zaman lanet edersin.
yalnızlık enteresandır, yalnızlık dönem dönem ihtiyaçtır."
kimsenin dırdırını çekmezsiniz.
aptal dizileri izlemek zorunda kalmaz, canınız ne istiyorsa seyredersiniz.
alkol alınca ya da eve geç gelince, kimseye hesap vermezsiniz.
istediğiniz saatte, istediğiniz yemekleri yer, ancak canınız isterse temizlik yaparsınız.
evde üstünüze başınıza dikkat etmez, hatta çırılçıplak dolaşabilirsiniz.
özgür olursunuz.
ama yaş ilerledikçe, bu özgürlükler, şahsi hapishanenize dönüşebilirler.
sesinize ses verecek kimse olmaz,
hasta olsanız yardımcı olacak kimse olmaz,
dertleşmek istediğinizde kimseyi bulamayabilirsiniz.
ve en önemlisi; fiziksel güzelliğiniz/ yakışıklılığınız ve paranız bittiğinde, dönüp de yüzünüze bakan olmaz.
huysuz ihtiyar komşu olursunuz.
evinizde yalnız ölürsünüz ve muhtemelen ölünüzü 1 haftadan önce bulan olmaz.