arkadaşınız yanınızda avea 5000leri sevdiceğiyle tüketirken sizin her yöne 500 de artık biri mesaj atsa ya diyerek beklediğiniz andır.
(bkz: yalnızlık acıdır insanı acıtır)
*doğum günüdür. normalde doğum günü kendinizi yalnız hissedeceğiniz en son günlerden biri olmalıdır. sizi sevenler o günü hatırlar ve sizinle irtibata geçer. en güzel dileklerini size sunarlar. ama nedendir bilmem, en çok doğum günlerim yalnız hissettiriyor beni.
yalnızlığın en dayanılmaz olduğu an insanlar içinde yalnız olduğunuz andır. şimdi diyeceksiniz ki ne saçmalamış bu mal? anlatıyım efendim... insanların arasındasınız etrafınızda gerek arkadaş efradından gerek aile efradından gayet t*şşaklı kişiler var haha hihihi gülüşüp konuşuyolar. ancak bunlar zerre kadar zikinizde degil. birden kendi kendinize sormaya başlıyosunuz burası neresi? benim burada ne işim var? bu gerzekler ne konuşuyo diye. orada olanların hiçbiri sizi ilgilendirmiyor, size hitap etmiyor. işte o yanlızlık en dayanılmaz yanlızlıktır.
uzun zamandır iş bulamama ve bekar arkadaşlarınızın sayısında yılların geçmesiyle azalması sonucu hissedilen dayanılmaz, içe oturan ve zaman zaman ağlatan anlardır.
doğum günüdür.
bir allahın kulu tamlaması ne kadar çok gelir aklınıza,yani bir allahın kulu da mesaj çekse doğum günün kutlu olsun diye..
insan sosyal bir varlık ama zaman zaman yalnız kalmalı. fakat kalabalık içinde yalnızlık çekmek insanı gerçeklerle yüzleştiriyor. sokaklarda bunca insanın doğum gününüzü bilmediğini bilmek, ne tarz bir akıl.
lavaboya girdiğinizde ve klozete oturduğunuzda o kapının açık olması. o an bütün yalnızlık göz önünden geçer ve derinliklere dalınır. ve görülür ki yalnızız.
Pro yalnizim. Sadece iki ortam dokunur bana biri sinema digeri konserler. Onlar olmasa bisi hissetmicem yani. Ikisine de gitmiyorum bi suredir kafam rahat.
Önce kelime vardı diye başlıyor Yohanna’ya göre incil.Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.Kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu.