tırnakların upuzun ve leş olması, perdelerin sapsarı, dişlerin (artık) sapsarı, yatağın çarşafının leş gibi kokması, ama en önemlisi son kullanma tarihini beklemeye başlayan prezervatifler.
Doğduğun anda hissettiğin ve bu yüzden ağladığın, ömrün boyunca çoktan evrimleştiğin halde tek hücreli canlıyken ne de mutlu olduğun günlere dönmek istercesine içine girip girip çıktığın, sonra insan olduğunu farkettiğinde vücut bulan ve en sonunda pek bir önemi kalmadığı için tek başına ve bedeninle ona geri döndüğün gerçek ruh hali, namı diğer Tanrı...
tek cümlede bir aşkı, bir tutkuyu özetleme çabasıdır. yalnızlık öyle kutsal kimi zaman, öyle tapılası... sessiz ve gölgesiz; rengi dahi olmayan bir soyutluk.
önce birşeyin özetlenmesi için tanımlanması ve idrakı gerekli ama yalnızlık anlaşılabilir, tanımlanabilir bir halet-i ruhiye olamayacak kadar karmaşık. kimi zaman alabildiğine yalnız kalmak isterken insan kimi zaman da koşaradım yalnızlıktan kaçma nedeni de budur.
yalnızlığın tek cümlelik özeti mi? yok işte. ya da bütün yaratıcılığımı düşürmüş olmalıyım cebimden.