hani vardır ya: sadece ve sadece buza kesen soğuk bir gecede soluk almak size yaşadığınızı hissettirir. nefesin camdan bir kalp olur uzar gider önünde. çekersin sonra verirsin, tekrar tekrar. sessizlik diz boyu ve biraz da korku mu var senin gözlerinde?
şimdi bu yalnızlık denizinde yalnızlığın nefesiyle büyüyen buzlar gökdelenler gibi yükselirken, nefesimi tutmak yerine daha bir derin çekerim ben. korunaklıdır artık ve buz kaplı her yerim. ama sadece gözlerim bir ışık kümesi. bakarım oradan dünyama. özgürlüğe gülümserim.
+ hıh!
"gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersine döner yolunu bulamazsın
içi dışı uzay tozu yansımalar
sahi mi yalan mı anlayamazsın
bir rüya gemisi iskele sancak
dokunup geçiyor hayallerine
ağlayasın gelir ağlayamazsın
sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın
insan insanı kendisi tamamlar
içinde başka dışında başkasın
eksikliğin fazlana elbet bulaşacak
öbürü sığacak bunun derisine
yoksa sabaha sağ çıkamazsın" atilla ilhan