belkide insanların aşağılamasından sıkılmış artık sabretcek gücü kalmamış belki de kendini tam anlatamamış ya da anlatmak istememiş insandır. yanlızlığı onu en büyük dostudur kalabalık ortamda bile yanlızdır. insanlarla arasına kalın duvarlar örmüş her canı yandığında o duvarlar kalınlaşmıştır. yz zayıflığı yada doğruluğu insanı yanlızlığa sürüklemiştir. ama ne olursa olsun bi gün çıkacaktır kabuğundan. bi kişi bir gün mutlaka alacaktır onu yanlızlığın kollarından. ama ne zaman?
insanlara olan güveni bitmiştir. Onu yalnızlığından çıkaran insanları bile önemsemez bir süre sonra. Yalnızlık adeta onun vatan toprağıdır... Gözü hep oradadır.
sabah kalktığında işe hazırlanırken kimseyi görmek istemez.
telefonla uzun süre konuşmaktan kaçınır, konuşamaz zaten sıkılır.
dizileri, filmleri pek izler.
arkadaşları çok fazladır ama sadece dışarıda varlardır.
birinden hoşlandığında kendine bile söyleyemez, kaçar kaçar o insandan, en son aşık olur bu kez de karşı tarafı soğutur.
döngü sürdükçe yalnızlığına daha da alışır.
böyle de başlık görünce yazar sonra da kendi kendini bunalıma sokmuş olmasına kızar.
terk edilmeye alışmış insandır.kuduz bir köpek kadar yalnızım sözlük.
--spoiler--
Yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. Isınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiçbir zaman doğmaz. Yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin. Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın. Yalnızlık aynı havayı soluyupta bi türlü yan yana olamamak gibidir. Aldığın her nefeste Onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır. Sol kaburgam bile firar etti bedenimden. Aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya.
Ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum. Saçlarını okşamayı, ellerini tutmayı, aniden boynuna sarılmayı, bana bakışını, karşımda duruşunu, hatta arkasını dönüp yatışını bile.. Ona yavaşça sokulmak, sessizce sarılmak, omuzlarından tutup sımsıkı kendine çekmek.
--spoiler--
hayatına bir kadın / erkek girmesinden korkan, nasıl altından kalkarım düşüncesine sahip kişidir. büyük ihtimalle hiç sevgilisi olmamış, ömrü boyunca yalnız olan kişidir. bir sevgiliyi nasıl sahipleneceğini bilmez, acemiliğinden dolayı sevgili edinmekten kaçınır.
Olaylara daha objektif bakabilen insan olmuştur. Çünkü yaşadığı toplum onu derdi paylaşılmaz, güvenilir insanların sohbetinin var olmadığı bir dünyanın gerçekliği ile karşı karşıya bırakmıştır.
Yalnızlığa asla alışamaz hiçbir insan bi süre sonra bunalıma girer ama ona tecrube katmıştır bu olay daha objektif bakar bilime yaklaşır filozof bile yapar insanı.
Gece gece sevgilisiyle konuşmak yerine sözlüğe gelen, başlıklara mal mal bakan insandır.
Facede sürekli felsefi şeyler yazar. Çok fazla fotoğrafı yoktur.
O kadar yalnızdır ki yalnız olduğunu beyan etme ihtiyacı bile duymaz.
Zira artık üstünden başından akmaktadır yalnızlık ishal olmuş bebek misali.
o kadar yalnızdır ki insanlar ona onu sevdiklerini söylediklerinde inandırıcı gelmez. sarf edilen sevgi sözcükleri onu rahatsız etmeye başlar. kendisine uludağ sözlük'te nice bol entrylerle diyorum, çünkü yapacak hiçbir şeyi kalmamıştır.
şartlı sevmelere bunu yaparsan bırakır giderim gibi sorulara defol git yanıtını verebilen kimse. aşık olduğunda aşık olduğu kişiyi değil o hisleri sevdiğini bilir , bu yüzden birine aşık olsa da söylemez , söylemek istemez.
kanser gibi biraz. lanetli gibi.
evde çıplak gezmeye, duşa/tuvalete kapı açık girmeye, istediği saatte uyanmaya/uyumaya/sokağa çıkmaya, evin sessizliğine alışmaktır.
ama sonra aynı anda evin sessizliğinden, boşluğundan sıkılmaktır.
bok gibi bir şey lan yalnızlığa alışmış insan olmak.
hayata karşı yenik düşmüş, kendi köşesine çekilmiş insandır. sakinlikten yanadır. böyle tipler genellikle denize yakın yerlerde köylerde yaşarlar ifenim.
evin muhtelif yerlerine bırakılmış kullanılmış bardak, kirli tabak, çıkarılmış çorap gibi şeylere 'yeter artık ya, hep senin götünümü temizleyeceğim, azcık işlere yardım et!' diyerek çemkirecek hiç kimse olmaması nedeniyle bu rahatlatıcı eylem yerine 'hay amk, nası toplanacak bu ev ya? neyse yarın bakarız.' demek zorunda kalma halidir.
iyi yanları ile kötü yanları kapışır yalnızlığa alışmış insan olmanın. hangisi daha iyi diye net karar veremiyorum. yalnızlığa alışmış bir insanım galiba.
telefondan gelen bildirim seslerine karşı aşırı duyarlı bir hale gelecek şekilde evrilmiştir öyle ki telefonu sessize almadan uyuyamaz .
mesaj dediysek bildirim mesajları canım.