--spoiler--
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır!
işte her şey hazır..
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik..
Yalnızlığım ve ben, seni çok bekledik... Cemal Süreya
--spoiler--
e : abi 2 çay.
ç : 2 çay ?
e : evet abi 2 çay versene...
ç : arkadaş gelince getireyim soğumasın çay.
e : abi gelen giden yok sen oradan 2 çay getirsene... ( kısık sesle.. amk. )
Ç : kardeş o zaman ilkini iç hemen arkasından ikinci çayı getireyim.
e : parasıyla değil mi lan. 2 çay getir diyorsam 2 çay getir.
ç : getirmiyom lan türü git seninle mi uğraşacam? ( yüksek sesle.. amk )
e : içmiyom lan içmiyom.
benjamin ben çayı şekersiz içiyorum neden şeker attın çayıma, bak bi de karıştırıyor, dur ulan geliyo, off vurma cevat abi, çay döküldü..
: böyle bir şeydir.*
ben hep çok şekerli içerim çayı o ise hiç şeker atmaz çok şeker atıyosun der bana ben ise hiç dinlemem. ben hep çok konuşurum onunlayken o ise hiç konuşmayı sevmez. ben hep çok kızarım ona o bana hiç kızmaz. ben hep terketmek isterim onu o beni terketmek istemez. böyledir yalnızlıkla karşılıklı çay içmek bardağı bitince de sormayı unutmam bir tane daha?
bir nevi paylaşmaktır esasen. sorulması gereken yalnızlığı mı çayla paylaşıyorsun yoksa çayı mı yalnızlıkla sorusudur? yalnızlığı paylaştığın vakit yalnızlık olmayacağından, çayı da yalnızlıkla paylaştığında kişileştirip somut hale getirdiğinden... yalnız değilsin demektir dostum, artistliğin anlamı yok deyip bir çay da kendine koymak gerekir.
