bugün

Bir başına kalmanıza sebep olan kendinizle baş başa bırakılmasıdır yalnızlık.
istediğin kadınla çıkıp yatamıyorsan, insanlar artık seni dinlemeyi bıraktıysa tercih edilen durum. kendi yağında kavrulmaya başlarsın.
psikolojik sorunlara sebep olur.
sosyal imkanları kısıtlı ya da sevilmeyecek biriyseniz bol şans, ama bunların dışındaki normal insanlardan birisiyseniz genelde şopenhauer'in kirpi analojisi üzerinden ilerliyor döngü. kirpiler soğuktan korunmak, donmamak için birbirlerine sokulurlar ancak bu kez dikenleri birbirine batar, tekrar uzaklaşırlar, yine üşüyüp tekrar birbirine sokulmayı denerler. dikenler...

hayatın anlamını başkalarında aradığınız sürece yalnız kalmanız değilse de yalnız hissetmemeniz mümkün değil bana kalırsa. ki bu histe belirleyici olan ne olduğu değil, nasıl hissettiğiniz bence. anlamı başka şeyler de bulursanız, ki bence en nihayetinde azim, gayret, hedeflerle ilgili birşey olmak zorunda olacak bu, o zaman yalnız kalmaz ya da yalnız hissetmesiniz.

insanların garip bi alışkanlığı var, sizi ne en dipler de ne de en yüksek keyflerin doruklarında görmek istemezler, belli bir aralıkta hareket etmeniz onlar ve düzenleri, kendi varoluşları için idealdir. o yüzden ne zaman keyfiniz tam yerinde olsa içine etmek, ne zaman dibe vuracak olsanız tutup kolunuzdan kaldırmak zorunda hissederler. ben bu döngüden sıkılmış birisi olarak içimden tam olarak ne geliyorsa onu yapma özgürlüğünün peşindeyim. bu özgürlüğün bir bedeli var, kolay tanımıyorlar insana, ancak o bedeli de ödemeye hazırsanız güneşli günler sizi bekliyorlar orada.
iliklerimde hissettiğim..
Kötü bir şey ve 7 yıldır yalnızım.
Kemik gibidir ne yana dönsen batar.
iyidir iyi. Bir bok yok insanlarda.

30'undan sonra işin gücün olunca anlıyorsun bunu tabi. Aç karnını doyur köşene geç. Anneden başka kimseyle muhatap olmak zorunda değil aklı başında insan. Herkes gider geriye bir tek aile kalır.
ilkini bulamamak, sonunu getirememektir.
zamanla fiziksel acıya dönüşen illet. sürekli olarak hayatı kaçırıyorum hissine neden oluyor. başta tercih bile olsa sonradan geri dönüşü olmuyor. o yüzden yalnızlığı övenler gerçekte tam anlamıyla yalnız olmayan kişilerdir.
yalnızlık hissiyle yanıp tutuşan çoğu insanın tek bir derdi var aslında. ilgisizlik. üzerindeki ilginin azaldığını hisseden herkes kendini yalnızlıkla yaftalıyor. yalnızlığın anlamı o değil.

bir kimsesizlik.
şu an covid sebebiyle biraz daha mecburiyetten olabilir.
"Sizler yalnız değilsiniz, bir şair acılarınızı biliyor!"

Yaşadığımı itiraf Ediyorum, Pablo Neruda
Evde tek başımayım aq. Matematiksel bi gerçek. Şair olmaya gerek yok belkim?!

Çiceklerim var ama onlara ayıp olmasın, kızlara.
Tek yaşıyorum bazı zamanlar eve geldiğimdeki sessizlik bana batıyor.
Sabah 6 da denize girmek gibidir ilk başta soğuktur ama girince alışır ve sudan çıkmak istemezsiniz.
Olmuyor yalnızlık hiç de iyi değil.7 yıldır yalnızım.
Bu aralar çok fazla zorluyor. Ne olurdu bir tane hep beraber takıldığım, beraber müzik dinlediğim, film izlediğim bir tane insan olsaydı? Hayat bazı insanlara karşı çok cimri.
https://youtu.be/_ARJlhhyJMA

Ömür boyu..
özgürlüğün getirdiği Büyük sorumluluk.
görsel
Bazen insanı kendisiyle yüzleşmeye iten durumdur.
Toplu taşımada çocuklarla bakışmaktır. Anlayamazsınız...

Ed: imha.
Gereksiz insanlara katlanmaktansa tercih edilen durum.
çok farklı, değişik biri miyim?... bilemiyorum. değişime karşı da değilim ama neden her tanıdığım kişi ya da kişiler ben onları olduğu gibi kabul ederken beni değiştirme işine girişiyor. en yakınlarım bile. onların istediği gibi olmadım, olamam da... hayır, marjinal biri de değilim emin olun. giyim, kuşam, yaşam... herkesten daha herkes gibi. toplumun genel kabulü olan ama benim kabul edemediğim bazı şeyler var sadece. ama hani bunlar bu kadar uçurum oluşturur mu ilişkilerde? neyse... onların istediği yönde değil farklı yönlerde değişim gösterdiğim vakit ya yüküm ya yokum... en yakınlarıma bile. i̇şlerine geldiğin de işlerine geldiğim kadar. genel olarak da yetersizim onlara göre. ne yaparsam yapayım. en yakınlarım için böyleyken diğer kişilerle olan ilişkilerimin farklı olmasını beklemek belki biraz fazla. benim lügatim de tek bir kelime kalmış gibi artık. o kelime de "tahammül" ben insanlara onlar bana. şöyle bir düşünün... kendimi bildim bileli tahammül edilen ve eden... kapkaranlık bir yalnızlığa gömülmüşken benden hayat kurmamı, evlenmemi falan bekliyorlar. garip. eşime ya da olursa çocuğuma koskoca yalnızlığımdan başka verecek bir şeyim yok ve onları sonsuz bir tahammüle zorlamak ne kadar acımasızca. abartıyor muyum? belki.

Ek olarak: (bkz: #45563929)