bugün

hayat ne kadar garip. ne kadar ilginç, ne kadar tatsız.
hep yalnız olmak istediğimi sandım. buna ulaşmak için elimden geleni de yaptım. sarmıyor çünkü insanlar niyeyse, muhabbetleri hiç içimi açmıyor genelde.
benim muhabbetim çok matah olduğu için asla değil, belli ki değil zaten, sadece eğlenemiyorum çoğu insanın yanında. niye bilmiyorum. keşke böyle olmasam.
var tabi çok sevdiğim insanlar. Annem, babam, abim; ailem olmalarından öte oldukları insanlardan ötürü çok seviyorum.
Önceden bir kaç tane çok iyi arkadaşım vardı. Beni sevdiğini bildiğim bir kadın dahi vardı. hep birlikte oluruz sanıyordum, yeterince iyi bir dost veya sevgili olduğumu sanıyordum.

değildim anladığım kadarıyla.
Artık yoklar. ne oldular bilmiyorum, hayat devam etti ve yollarımız ayrı düştü hepsiyle.
ve bir süredir de tek başımayım. gerçekten öyle. bunu sözlüğe yazmamdan belli zaten. yanlış anlaşılmasın, kimse okusun diye yazmıyorum.
bir şey anlatmaya ihtiyacım var sadece, dinleyecek kimsenin olmaması önemsiz. sözlük olmasa bile kendi kendime konuşurdum bunu herhalde. sözlük neyseki anonim, kimsenin kim olduğumu bilmesine gerek yok.
Tüm hücrelerimi içine alan bir yalnızlıktayım şu an niyeyse, şu an da değil tabi, bir süredir diyeyim.
ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim, kaçamıyorum bu histen. Uyanmadan geri uyumaya kadar, kafamın arkasında, günlük hayatın içinde saklanmış, koyu, sade ve son derece gerçek bir yalnızlık.
Hiç böyle olacağını düşünmemiştim gençliğin. akşamlarımı balkonda tek başıma sigara içerek geçireceğimi, genç yaşımda yüzümün buruşacağını, asla ayrı kalmayız dediğim insanları yıllardır görmeyeceğimi.
kimseye suç bulmuyorum, kendi tercihlerimin beni getirdiği yerdir belki de burası. dönüştüğüm insandan dolayı, bazı insanları ben ittim belki de, bazıları olduğum insanı tercih etmediği için gitti.
neyse ne. Hayat hayatlığını yaptı, ve şu an buradayım.
işin kötü tarafı, aklıma gelen her şeyi denedim yalnız hissetmemek için. işe yaramadılar herhalde hiç biri.
yanımda olmasını istediğim insanların hiç biri yanımda değil artık. diğerlerini ben istemiyorum.
gururumla yalnız kalmayı seçtim, şu amına koyduğumun düzeninde sırf yalnız hissetmemek için herkes gibi olmayı da kaldıramam.
nasıl geçer acaba bu? Ölene kadar hayat böyle mi geçecek? kendine acıma ve hüzünle mi geçecek?
alkol veya bilimum diğer ürünleri hiç sevmem aslında. her seferinde de aksırırım içerken, ama 24 saat ayık kalmak için çok uzun geliyor, her seferinde elime bir meret alırken buluyorum kendimi.
niye yaşayamıyorum herkes gibi, çok merak ediyorum. milletin keyfi yerinde, takılıyorlar, farklı dertleri var hepsinin.
neden ben böyleyim? Ne yalnızlığı bırakabiliyorum isteyerek, ne de kaçabiliyorum bundan istediğimde.
ağlamak da boş geliyor, hiçbir şey atamıyorum ki içimden. eski yüzleri ve yerleri hatırlamaya devam ediyorum.
en iyi günleri hatırlıyorum, en sevdiğim anılar aklıma geliyor, öpücükler geliyor, kahkahalar geliyor aklıma, sevişmeler geliyor.
dokunmaya kıyamadığım sevgilim geliyor, onun için kurşun atıp kurşun yiyeceğim en yakın arkadaşım geliyor, bana verdikleri çok değerli ve nadir hatıralar geliyor.
belki unutsam olur, ama unutamıyorum da. Beynim öyle işlemiyor.
sigara ve rakı. cüzdanım isyan ediyor artık, sal beni diyor, onu da salamıyorum.
kendi melankolimden çok sıkıldım artık. ama işte durumlar var, ölemiyorum da ağız tadıyla. babamın gelip cenazemi almasını ayrıca istemiyorum, yapamam yani bunu ona.
öylece kaldım ortada. ne ileri ne geri, hep aynı yer, boş bir çölün tam ortası. işin ilginç tarafı kalkıp o çölü terketmeye veya en azından terketmeyi denemeye de üşeniyorum.

her gece aynı. balkon, kafa yükselten ürünler, kulaklıkta müzik, sokak ışıkları.
neden buna dönüştü ki hayat? belli ki bir yerde, bir anda, yanlış bir karar verdim, ve o kararlar zinciri beni buraya getirdi.
belki de iyi günler getirmiştir beni kötü günlere.
bilmiyorum. tek bildiğim şey bitmiyor şu gereksiz dramatik hüzün.

öyle bişeler işte.
Evde kaldığımız şu günlerde kendini iyiden iyiye hissettiren duygu.

Bu aralar öyle bir boşluk var ki içimde ne aile ne arkadaşlar yetmiyor. Belki sevgilim olsa o da yetmezdi çünkü kendimi yine kaybettim. Kalbim yine karanlık. Yine tüm gün uyumak istiyorum. Günler sonra erken kalktım ve bundan bile nefret ettim. Uyansam ne olacaktı? Yeniden o batağa düşmek istemiyorum ama keşke hiç kimse olmasa da tüm gün uyusam diyorum.

Herkese sinirliyim. Eşyalara sinirliyim kırmak istiyorum. En çok ona sinirliyim. Neden sevmedi ki beni? Ya da arkadaşlarım iki cümle uzun yazmayı çok mu gördünüz? En çok da kendime kızgınım. Nefret ediyorum bu bedenden ve kendimden.
https://youtu.be/oEq249rlx9E

uzatmayalim;

iyidir.
Bazen yalnizligin kendi icimizde oldugunu dusunuyorum. Kendi tercihimiz sadece. Etrafimizdakilerle iyi anlasiyorken de kendimizi yalniz hissedebiliriz. Ya da kendi tercihimiz olarak etrafimizdakilerle kotu anlasip yalniz kalmayi secebiliriz. Biz kendimizi yalniz hissediyorken aslinda bizi cok onemseyen ve istersek yalniz hissettirmeyecek insan varsa onu elimizin tersiyle itip yalniz kalmayi yine tercih etmis olabiliriz. Yalniz kalmanin sonucu ayni ama nedenleri herkese gore farkli olabilir.
Yelkenli bir gemi, tek eksik rüzgarlarla bezeli hayalleri...
https://youtu.be/2UB2qL0ltkI

Vallah ay gız bu gözellik
Sene de kalmaz
Yalgızam yalgııız
Yalgızam yalgıız
Gel meni möhnete oda salan vefasız..
Bir ihtimal sen ve senin gibiler çevrelerindeki insanlara ayna tutuyorlar yakınların gördüklerini sen sanıyorlar oysa aslında onlara kendilerini gösterdin içgüdüsel olarak senden kurtulmak istediler ve sen artık yalnız oldun. Sevdiğin Herkesi kendinden öne koymana rağmen yalnız kalan sen oldun. Bak bunların hepsi bir ihtimal diyorum. Yalnızlık bazen sadece yalnızlıktır. Bir düzgün çokgenin köşelerini sonsuza kadar arttırırsan şekil giderek çembere benzer bu döngü hayatın kendisidir. Bir ihtimal döngü kanunu çalışıyor sadece zaman için olduğu kadar duygular için de. Eğer burayı okuyorsan biricik dostum sihirli bir cümle bekliyorsan sana şifa olamam ben. Ama Aklıma da bir şiirden söz gelir.

Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi.
Bir insan. sadece canımdan kanımdan çok sevdiğim bir insan yeterdi oysa...
Bazen iyidir, alışılagelmisin dışına çıkmak korku verir insana.
Huzur bulduğum tek anlar. Ev boş olur; evi temizleyip düzenlerim, banyo yaparım, müziğimi açarım ve içeceğimi alıp masamı sildikten sonra o huzur dolan ruhumla birlikte salonda öten kuşumu ve perdelerin arasından giren güneşin verdiği pozitif enerjiyi hissederim. Kaliteli bir yalnızlık kalitesiz kalabalıktan iyidir benim için. Aynısı ilişkiler içinde geçerli. insan kendini en iyi yalnızken anlıyor, nefsini daha iyi tanıyor. Kitap okurken, müzik dinlerken yalnızlık ayrı bir boyuta geçmenizi sağlar. Ama bu yalnızlık içinde ben beni yaratanın sevgisini hissediyorum. Kendisini daha iyi tanımamı sağlıyor düşündükçe. Yaşadığım tecrübelerin bir amacı olduğunu ancak o zamanlar anlayabiliyorum. Herkesin harcı değil yalnızlık, Kimilerine ağır gelir. Elbette bu yalnızlık ruhun dinlenmesi için belli bir düzeyde olmalı yoksa bu güzel etkiler zehire dönmeye başlar ve zarar görmeye başlarsınız. Kötü yönde değişirsiniz. Aşı ile zehiri birbirinden ayıran onun dozudur. Ruhunuzun size anlatmak istediklerini en iyi anlayacağınız zamanlardır. Olgunlaşırsınız, eğer yeterince muhakeme yapıyorsanız.
tekbaşınalık duygusu.
Bazen huzur veren, bazen huzur bozan.
alışınca vazgeçmek istenmeyen yegane eziyet...
benim için huzur ve rahatlık demek.
Gereksiz insanlarla ziyan edilecek vakitlere tercih edilir.

Kitaplarla arkadaş olmanın nesi kötü?
yalnızlık bu hayatın tek gerçeği ve anlamıdır.
insanın kafasını dinlemesi ve kendine yönelmesi için bulduğu nadir anlardır.
Kafka’nın dediği gibi; “Benim yalnızlığım insanlarla dolu”
Bu devirde mümkün müdür böyle şeyler?
Nereye baksam insan.
21ve 22 yüzyılın vebası .

kitlesel yalnızılık intiharları olağan hale gelecek.

japonyada geçen ay 1800 kişi intihar etmiş. temel sebep yalnızlık ve asosyalleşme
"Yalnızlığım benim çoğul türkülerim, ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi."
Can Yücel
kendine yalnız olmak ile, başkaları tarafından yalnız bırakılmak arasında ince bir çizgi var.

Ki bana kalırsa intihar eden çoğu insan "yalnız bırakılmış" insandır. Kendi iradesiyle yalnız kalmak isteyen biri zaten buna gücü yetecek zihin yapısına sahiptir.
benim adım.
görsel

fotoğraf kendi çekimimdir.
evde ses olsun diye yemek yerken tv açmaktır.
daha fazlasını yazarım da şimdi deli midir nedir denmesin.