işte tam da böyle bi şey, kalakalmak elinde hiçbi şey olmadan, kalakalmak boğazında binlerce kelimeyle, söyleyecek sözü olmak konuşamamak, bağıra bağıra ağladığın halde kimsenin seni avutmaya gelmemesi, halinden bi tek senin haberin olması, gözlerinin kızarması, ölmek ve kalmak arasında gidip geldiğin, hayatının tüm kötü anlarını düşündüğün, düşünürken parmaklarını jilet tutar gibi bileğinden geçirdiğin, gözlerini aynaya dikip ne kadar çirkinleştiğini ne kadar düştüğünü kendini ne kadar aşşağıladığını ve aşşağılattığını düşündüğün, sonunda eline hiçbir şey geçmeyecek saçma hayallere daldığın zaman dilimidir, uzundur kısadır fark etmez değişen tek şey sonundan galip mi malup mu çıktığındır.