zorluklarla karşılaştığında, her zaman güçlü bir insan olduğun halde, şefkate ihtiyaç duymaktır.
hasteneye gidecek halin yokken, seni kimin oraya götürebileceğini düşündüğünde, yüzlerce arkadaşın içinden kaçının gerçekten dostun olduğunu farketmektir.
yatağa saplandığın o acizlikte, yıllar önce böyle bir zamanında sana gözü gibi bakmış ama cennette olan sevgiliyi düşünüp sızlamaktır.
bedeninin ihanetine uğrarken, ruhen de güçsüz kalmaktır...
insan yalnızlığı seçmişse kendine, yaşayabileceği en pis durumlardandır.
akşam evine çekildikten sonra gelen bir mesaja bile tahammül edemeyeen bünye, biri arasa da çok pis hastayım mına koyyim desem moduna giriyor. ruhumuzu, kalp kırıklarını kendi kendimize tedavi edebilirken, vücudunuz düşünce gücüyle iyileşmiyor.