Bir zamanlar oyleydim piyano calmak icin gittigim derslerde hos ve iyi geliyordu. Sonra siniftan disari ciktim insanlara karistim trafige, avmlere, hastane, ev, sokak, cadde, gürültü derken... Hakketten bir vivaldi four seasons dinlerdik bir ara.
ev arkadaşım. sadece dinlemez konserlerine de gider. hatta kafasını yaşar. bir gece baktım kalkmış dinliyor. saat 4 he ! lan dedim napıyon amk ?
- moruk sorunu düşünüyorum !
- hangi sorunu lan ?
- şu stok giriş ekranında ki maliyet bilgilerine eriştiğimiz sayfaya gelen, tahmini stok girişi rakamının neden yanlış olduğunu
- vay amk.. da ben onu çözdüm amk, üstelik ferdi tayfur dinleyerek. *
sabaha karşı çişe giderken böyle bir anımız var.
neyse bir keresinde konsere bilet almış bu, sanırım 2011 di Cemal Reşit Rey Konser Salonunda franz liszt diye bir adamın. ben yaşlanıyorum modundayım o aralar, yaş 27 gençliğin son virajına girdik derken orada ki teyzelerden biri, "evladım böyle konserlere gelmeniz ne güzel" diye bana söylemez mi ! sonra bizim gobel geldi yanıma dedi ki ;
- moruk senle konuşan kimdi biliyor musun ?
- yoo kimdi hacı
- Güher ve Süher Pekinel kardeşlerden süherdi !
- onlar kim, süher kim lan ! ?
- *
neyse o cehaletten sonra bende inceden dinlemeye başladım klasik müziği. üstelik ismet inönü paşa da çok severmiş. hatta viyolonsel dersleri aldığı yıllarda hocasına söylediği o cümleler klasik müzik camiasında her zaman dillendirilir ;
"Ben de biliyorum bu yaştan sonra çalgı öğrenemeyeceğimi. Ama parmaklarımın tellere teması, tellerin titreşimini hissetmek, bu şekilde ses tonlarının çıkışını anlamak beni çok mutlu ediyor."ismet inönü
son olarak genç yaşta kaybettiğimiz büyük yeteneğimiz çellist benyamin sönmeze salgılar, huzur içinde uyu.