nedense butun savaslarda, bu tarz tehlikeli durumlarda zenginlerin cocuklari degil de fakirlerinki olur, parsayi da zenginler toplar. misal kurtulus savasinda sehit olanlarin hicbiri zengin degildi. sirf nato istedi diye korede savasmaya gonderilenler de zengin degillerdi, pkk ile girilen catismalarda yasamini yitirenler de...
ama bakiyoruz en cok 'sehitlikten' bahseden, o makami oven, 'bizim evlatlarimiz' diyen patronlar emrindeki medya devleri, yoneticiler, is adamlari nedense hicbir savastan etkilenmiyorlar.
bu sadece bizim ulkemizde mi boyle? Tabi ki degil. Irak'a gonderilen amerikan askerlerini, afganistandaki avrupa ve amerika askerlerini, ikinci dunya savasinda isvicreye dokunulmazlik ilan eden tum avrupa ulkelerinin zenginlerini dusundukce nasil bir dunyada yasadigimiz konusunda kotu hislere kapiliyor insan. sirf birilerinin somuru duzeni devam etsin diye heba edilen on binlerce yasam...ve bunu gormeden yalnizca 'sehitler olmez vatan bolunmez' naralariyle ulkeyi kurtaracagini sanan, bir anlamda bu duzenin devamini saglayacagini goremeyen bir suru insan.
vardır efendim neden olmasın? zenginlikten kastınız nedir? bu ülkede bir üniversite bitirmiş ve yedek subay olarak görev ifa ederken şehit olmuş 100'lerce mehmet yok mudur? trilyonerlerin çocuklarından baahsediyorsanız bırakınız efendim onlara gelene kadar hangi milletvekilinin çocuğu hangi bürokratın evladı şehit olmuştur? bırakınız şehit olmayı doğu da askerlik yapmıştır onu irdeleyiniz. ordu zengin fakir diye ayırmayacağından emin olunuz. ha başka ayrımlar mutlaka vardır ki görüyoruz.
ilginç bir çelişkidir.belki birkaç tane istisna vardır ama ben görmedim.
ayrıca başörtülü şehit annelerin ordu evine alınmamaları,yada değişik bir tarzda başörtülerini bağlamaya zorlanmaları(adını unuttum)çelişkilerden sadece birkaçıdır.
orta ve az gelirli ailelerin çocuklarının şehit olması maddi imkansızlıklar yüzünden genelde liseden sonra çalışma hayatına direkt geçiş yapan gençlerin askere genelde er ve onbaşı olarak gitmesidir.aksi istikamette üniversite okuyan şanslı kesimin çocuklarının ise askere gittiğinde yeterli eğitim alamadığından dolayı adam akıllı silah tutmasını bile beceremeyen 6 aylık kısa dönem olarak veya sınav sonucunda 12 aylık subay rütbesinde askerlik yapmasıdır.kısa dönemler silah tutmasını ve diğer askerler gibi detaylı eğitimden geçmedikleri için genelde çatışmalarda yer almazlar..12 aylık subay statüsü ile giden arkadaşlar da genelde çatışmalara katılmadıkları için şehit olmamalarıdır.tabi ki bu durumlarda istisnalar mevcuttur tıpkı benim bilgisayar mühendisi olup yedek subay olarak askere gidip şehit olan çocukluk arkadaşım gibi...dileyelim ki ne az gelirli vatandaşlarımızın çocukları şehit olsun ne de zengin vatandaşlarımızın..hepimiz kardeşlik içinde güller gibi yaşayalım diye açıklama yazdığım başlık...
kendi ülkemiz içerisinde birlik ve beraberlik ayrımı olmadan, * bu vatan için birşeyler yapılması gerçeğinin ön plana çıkmasıdır. zengin ya da fakir farketmiyor ölen bizim vatanımız için ölüyor.
yüzde 99 askerliğini yapmamış öküzler tarafından sıçılan tespittir. çünkü siz acemi birliğindeyken komutanınız gelir; "komando olmak isteyen var mı?" diye sorar. el kaldıranlar genelde ya çok vatansever olanlar ya da paraya ihtiyacı olanlardır. çünkü devlet doğuya gidenlere maaş vermektedir.
doğuda komando olarak görevini yapan bir asker benim zamanımda 400 lira para alıyordu. yani çarşı izni olmadan geçirilecek 1 sene demek; o adam için 5000 lira biriktirilmiş para demek. şehitlik ise; ailene belirli bir tazminat demek.
an itibariyle doğuda 100 bin kadar asker istihdam edilmektedir. anlık istihdam sayısıdır bu. ve 30 senede türk silahlı kuvvetleri sadece 4000 şehit vermiştir. yani doğuda şehit olmak; sayısal lotoda altı bulmak kadar zor bir ihtimaldir aslında.
ve aylık 400 lira için, komando olabilmek için gönüllü olur askerler. öyle kolay değildir ha; bir sürü testi vardır bunun, koşarsın atlarsın, sürünürsün, kalbine bakarlar, psikolojik testlerden geçersin. sırf fazla cesur olduğun için komando yapmazlar seni. yalvarırsın uzman psikolog yüzbaşına da, göz göre göre öldüremem seni der, gönderir.
öyle değil yani; sizin sıcacık koltuklarınızda ısıttığınız götünüzden forul forul uydurduğunuz gibi değil askerlik uygulaması. al koçum; "hakkari" değil. "sen fakirsin, sen öleceksin" değil.
zenginlerin birçoğu özel üniversitelere büyük para bağışlarında bulunarak ve paralı okullarda çocuklarını okutarak askerliklerini kısa dönem veya maddi durumun iyi olmasından ötürü yurt dışında gösterip bir ay askerlik yaptırtmakta bu durumda tam askerlik eğitimini almamış birisinin doğuya verilmesi imkansız haliyle olan gene garibana olmakta...
(bkz: torpil)
(bkz: para)
zenginler şehit düşseydi bu savaş biterdi.vurulan emekçi gariban çocuğu,vatanı müdafa eden emekçi gariban çocugu vatanda horgörülen emekçi gariban çocuğu ama sefasını süren zengin çocuğu.
Milletvekili olan şahısların nüfuzlu olduğunu ve memleketlerinde toprak ağası olduğunu düşünerekten, milletvekilinin de bakan olabilitesi göz önünde bulundurulursa;
(bkz: yanlış önerme)
"Hükümetin şehit acısı!!!Bakan Babacan'ın yeğeni Bitlis'te şehit düştü!" başlığı altında; http://www.tumgazeteler.com/?a=2248930
edit: entry'm herhangi bir siyasi görüş içermemektedir..
parası olanın sözü geçiyor tabikide. misal sen benim kim olduğumu biliyormusun? telefonda elde olur hani tehdit!!
adalet olsa ama yok zengin hep özgür.
devleti yönetenlerin oğulları evlat olduğundan çürüktürler, fakir fukaranın ki ise evlat değildir ya, onların bekasına kurban olmak için olsa olsa koç gibidir.
