bu bazılarını o kadar iyi anlıyorum ki! ellerimden kayıp gitmek için denizanası kıvamına geldiklerinde bile iğrenmiyorum onlardan, onların kendilerinden iğrendikleri kadar..
oysa ki gül gibi gerçeklikleri, çelik gibi soğuklukları, ateş gibi acıları ve deniz gibi dipsiz sevinçleri olacaktı bağzılarının..
Öldüğünüz odada elinizi tutan yedi kişi olsa bile o an yalnızsın, sadece sensin.
Doğarken nasıl kimse seninle birlikte doğmadıysa ölürken de tek başına çıkacaksın yolculuğa.
yalnız yaşamayı çok sevdiğini iddia eden insanların içten içe korktuğu durum olsa gerek. bu muhtemelen duygularına hiç hakim olamayan bir kadındır. yıllar sonra toruna torbaya karışmış, ama sevdiği tarafından terk edilince ben burda mutluyum diyerek kendini bir kır evinde bulmuş, yıllardır didinip çalışmasından geriye bir emekli maaşı kalmış kadın geliyor. yazık olacak o kadına, terk etmeyin.