arkasını birinin toplamasına, önüne bir kap yemeğini birinin koymasına, ekmeğini bile başkasının gidip almasına alışmış hanımevlatlarını göstermiştir. adamların derdine bak, sıcak su torbası yapan yok, çay getiren yok, temizlik, ütü...
olmayan zorluklardır. temizlik yapmadıysan pis oturursun yine de kimseye hesap vermezsin. kafana eser, çıkar gidersin kimseye hesap vermezsin. önceden hazırlıklı olmayı öğrenirsin evin bir köşesinde hazır tavuk çorbası falan olur hasta olursan yapar içersin. ekmeğini akşamdan alırsın ya da illa tazesini yiyecem dersen sabah bi 10 dk erken kalkarsın be paşam ya. ekmeğini de bir zahmet kendin alırsın.
yükseldim yine.
Hiçbir zorluğu falan yoktur. Hatta içinde çok fazla kolaylık barındırır. iki kişi birden hareket etmek çok fazla ödün ve taviz verilmesiyle gerçekleşen bir dinamiktir. Her şeyi iki kişilik düşünmek biraz kısıtlayıcı gelebilir.
Beni en zorlayan taraf hapşırınca çok yaşa diyecek birinin olmaması. Nedense aşırı üzücü geliyor bana bu kısım.
Bir de karpuz yiyememek var. Sadece büyükler lezzetli oluyor ama onlar da hem boşa gidiyor hem de taşıyamıyorum zaten.
Hayat çok zor...
Yemek sıkıntı, bı de market posetlerını taşıycak kımse yok, kapıyı acacakta, elımde posetlerle anahtar arıyorum cantada, bı su ver hele dıycek kımsem yok, acıdım ya kendıme şuan.
kimi zaman makarnayı tencereden tek elle süzgece boşaltmak,
kimi zaman alışveriş sonrası kasada ürünleri tek başına poşetlemek,
kimi zaman başka odada da olsan tv.yi sırf ses olsun diye açık bırakmak,
kimi zaman giydiğin kıyafet yakışmış mı diye kimseye danışamamak,
kimi zaman hasta iken kaynattığın ıhlamur, nane-limonu demlik bitmeden dökmektir.
kapıyı açacak birinin olmaması, her seferinde çantanın derinliklerinde anahtarı aramaktır. bazen insanların sırf bu yüzden evlendiğini bile düşünüyorum. o kadar zor yani.
birde tek başına nevresim geçirmek var ki aman diyim...
gece musluğun damlattığını farkedersiniz, alet çantasını taşırsınız, dur bi contayı sıkıyım derseniz, olmaz. * sonra muslukla karşılıklı ağlarsınız. düşman başına...
tavla oynayamamak.
film izlerken "şimdi nolcak lan acaba?" sorusuna yanıt alamamak.
kapıyı her defasında anahtarla açmak.
evin içinde kaybolan eşyanızı kimseye soramamak.
uzayıp gider bu lisete güzel yanı yok mudur elbette vardır mesela donla gezebilirsiniz evde.
3 katlı bahçeli aile binasında yaşıyor ve ilk katta oturuyorsanız;
-odanızda otururken biri gelip cama vurup "ööeeeeeeğğğ" diye ses çıkarıp müsait mi değil mi diye düşünmeden rahatsız ettiği için
-bahçede yemek yendiği zaman her ihtiyacın ilk kattan giderilip bulaşıklar sana kalmadığı için
-kendi evinde biraz olsun kuzen gürültüsünden bağırış çağırıştan kafa dinlemeyeceğiniz için
-herkesin hayatınıza söz ve karışabilme hakkını bulduğu için
-bir yere giderken camdan çıkıp "nereyeeeğğğ?" diye bağırmadığı için
-uyurken odanıza girip envai çeşit konuşmalar yapıp uykunuzu mahvedebildikleri için
yalnız yaşamanın zorluğu benim için boş kümesidir, var diyenler de kıymetini bilsinler derim.