yalnız yaşayan kişilerin bir süre sonra farkettikleri zorluklardır.
örneğin şu an sırtım kaşınıyor. o babaanne sırt kaşıyıcılarından bulunmuyor evimde. bu da demek oluyor ki sırtımı kaşıyamayacağım.
yada fatura gelir bir borç alayım ben sana veririm diyeceğin insan evladı yoktur. için yana yana tek başına ödersin. nakit sıkıntısı yaşamak kaçınılmazdır.
markete alışverişe gitmek büyük bir sorundur. hiçbir zaman bütün ihtiyaçları alamazsın çünkü onları taşıyacak kimse yoktur. yada kan ter içinde taşıyabileceğin kadarını alırsın.
geçen bir vileda alacaktım, beş dakika düşündüm ve vazgeçtim. aynı olay karpuz alırken de yaşandı.
banyo yapmak da bir sorun oluşturabilir. elektrikli şofbene sahipseniz ve şalterler atarsa o banyodan çıkıp, siniriniz burnunuzda inip açmak zorundasınızdır.
3 katlı bahçeli aile binasında yaşıyor ve ilk katta oturuyorsanız;
-odanızda otururken biri gelip cama vurup "ööeeeeeeğğğ" diye ses çıkarıp müsait mi değil mi diye düşünmeden rahatsız ettiği için
-bahçede yemek yendiği zaman her ihtiyacın ilk kattan giderilip bulaşıklar sana kalmadığı için
-kendi evinde biraz olsun kuzen gürültüsünden bağırış çağırıştan kafa dinlemeyeceğiniz için
-herkesin hayatınıza söz ve karışabilme hakkını bulduğu için
-bir yere giderken camdan çıkıp "nereyeeeğğğ?" diye bağırmadığı için
-uyurken odanıza girip envai çeşit konuşmalar yapıp uykunuzu mahvedebildikleri için
yalnız yaşamanın zorluğu benim için boş kümesidir, var diyenler de kıymetini bilsinler derim.
tavla oynayamamak.
film izlerken "şimdi nolcak lan acaba?" sorusuna yanıt alamamak.
kapıyı her defasında anahtarla açmak.
evin içinde kaybolan eşyanızı kimseye soramamak.
uzayıp gider bu lisete güzel yanı yok mudur elbette vardır mesela donla gezebilirsiniz evde.
gece musluğun damlattığını farkedersiniz, alet çantasını taşırsınız, dur bi contayı sıkıyım derseniz, olmaz. * sonra muslukla karşılıklı ağlarsınız. düşman başına...
kapıyı açacak birinin olmaması, her seferinde çantanın derinliklerinde anahtarı aramaktır. bazen insanların sırf bu yüzden evlendiğini bile düşünüyorum. o kadar zor yani.
birde tek başına nevresim geçirmek var ki aman diyim...
kimi zaman makarnayı tencereden tek elle süzgece boşaltmak,
kimi zaman alışveriş sonrası kasada ürünleri tek başına poşetlemek,
kimi zaman başka odada da olsan tv.yi sırf ses olsun diye açık bırakmak,
kimi zaman giydiğin kıyafet yakışmış mı diye kimseye danışamamak,
kimi zaman hasta iken kaynattığın ıhlamur, nane-limonu demlik bitmeden dökmektir.