yapıncaya kadar insanın agzını sulandıran olduktan sonra bu mudur diye sorduran solo yasam, alısmamak lazım lakin alısınca geri donusu ya cok zor ya da imkansız olan bicak sirti bir durum.
illa yanınızda birileri olmayınca yalnız yaşamıyorsunuz , koskocaman kalabalığın içinde bile yalnızsanız işte bu yalnızlığın en büyüğü ve en acı verenidir.
hava kararmaya başlar iş yerinden yeni çıkmışsınızdır, eve doğru ilerlemeye çalışırsınız ancak adımlarınız sanki gitmek istemez, zorlada olsa eve ulaşırsınız açsınızdır ancak birşey yemek istemezsiniz karnınızdaki sesi kesmek için bir iki ıvır zıvır atıştırırsınız, hava iyice kararmıştır bu arada çarşıya çıkmayı düşünürsünüz ama sonra onunda tek başına tat vermediğini düşünerek vaz geçersiniz, bilgisayarınızı açar bir iki el zuma oynarsınız ondanda sıkılır ve bilgisayarda kayıtlı eski sezon dizileri yatarak beş altı bölüm izlersiniz o arda uyumuşsunuzdur sabah kalkarsınız ve bu döngü aynen devam eder yanlız yaşamak işte böyle birşey olsa gerek.
evde sizden baska ses ciracak kimse olmadigi icin esyalardan gelen en ufak seseri bile duyarsiniz bu da biraz korkutabilir kisiyi ama herseye ragmen güzeldir yaliz yasamak...
zile basmayı özlemektir, eve birileri gelsin de ben makarnayı yapayım, sosu da ona kaptırayım şeklinde can atmaktır. aynı zamanda rahat rahat kendi kendine de konuşabilmektir zira size deli diyecek kimse yoktur evde.*
kendine ait kocaman bir alandır.
kaldırabiliyorsan inanılmaz keyiflidir o alanda istediğini yapmak, yeri gelince yalnız takılmak yeri gelince ortam yapmak
temizliğin de kendinedir, pisliğin de
ister salonda uyursun, ister odanda
özgürsündür, var mı daha fazlası...
ama birde rahatlığını, özgürlüğünü kullanmak isteyenler çıkar,yakın da olsan uzak da seni inanılmaz rahat bir şekilde arayıp "ya senin ev bu akşam lazım bana" derler...
hemde akşam, e ben ne yapayım peki...madem akşam lazım.
ya şu senin ev var ya...eee
yedek anahtarı bana mı versen ki!!?
oha, lan ben rahat edemiyceksem ne diye çekiyorum o kadar sıkıntıyı.
huzurunu bozarlar insanın, istediklerini yapmazsanız esirgemiş olursunuz evinizi.
olsun, esirgiyorum işte var mı daha fazlası...
esirgiycem tabi, ben ne savaşlar vermişim onu elde edebilmek için.
git işini başka yerde hallet kardeşim, yuva yapmışım ben orayı... *
bir zamana kadar doygunluk ve tokluk hissi uyandırsa da bir zaman sonrasında kabak tadı veren bir durumdur gibi. koro olmak doğasında olan insanoğlu için solo takılmak bir yere kadardır.
"yalnızlığa elbet alışır bedenim
yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim
çok zor gelse bile yaşar, öğrenirim
yalnızlık benim canımı acıtan.." gibi iç acıtandır, hep bütün kalınsadır.
ulan zaten geberip gideceğiz, ne s.kime bu kadar yalnız yaşama arzusuyla yanıp tutuşulur anlamak mümkün değil. milyar yaşında olan dünyadaki hükmün 70-80 sene hala kafa tutuyorsun hayata insan oğlu. komplekslerinle ve fantezilerinle çürüyüp gideceksin.
kişinin elektrik, su, doğalgaz, kira, aidat ve evle ilgili tüm diğer işleri tek başına yaptığı durumdur. Kısaca hırsızdan başka hiç kimsenin izinsiz yaşam alanınıza giremeyeceği hali tanımlar.
aynı anda hem anne hem baba olmaktır yalnız yaşamak, fakat çocuk olamamaktır, kimseye kapris yapamamak, izin istemek için uğraşamamaktır, kendi çayını kendin koymaktır,boş boş oturmaktır kimi zaman, kendi kendini dinlemektir, geceleri yastığa sarılmaktır, uyurken ışığını kendin kapatmandır yalnız yaşamak kendinle başbaşa kalmaktı, ayrı bir dünyadır.
komşuların ayıp gözle bakması, cüzzamlı gözle bakmasıdır. erkekseniz apartman için potansiyel sapıksınızdır. ama eğer kadınsanız durum daha vahimdir. komşu kadınlardan her daim horonzpi muamelesi görürsününz gözlerinde hep hafif meşrep olursunuz. komşu erkeklerin ise fantazilerini süslersiniz. her zaman takip altındasınızdır ve erkek veya bayan olun hiçbir zaman gözaltında olduğunuz hissettirilmez. dedikodu oturumlarının daimi gündem maddesinizdir. hatta çok çok ilri giden elektrik ve su kullanımınızı takip edenleri gelen mektuplarınızı aşıranlarda mevcuttur. ama yinede güzeldir yalnızlık. tek kişilik padişahlık.